İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Aslında pek çok insan, aynı bilgiye sahip olsa, senin fikirlerini paylaşırdı. Vaktini diğer insanların fikirlerinin yanlışlığını tartışarak harcarsan, hem kendi hem de diğerlerinin zamanını boşa harcarsın. Yararlı olabilecek tek şey, varsayımlarınızdaki farklılıkları incelemek ve birbirinizin bilgilerine katkıda bulunmak.
Dört milyar insan Tanrı’ya inandığını söylüyor fakat çok azı gerçekten inanıyor. İnsanlar Tanrı’ya inansalardı, hayatlarının her dakikasını bu inancın izinde yaşarlardı.
Milyarlarca insan Tanrı'ya inandığını söylüyor fakat çok azı gerçekten inanıyor. İnsanlar Tanrı'ya inansalardı, hayatlarının her dakikasını bu inancın izinde yaşarlardı.
"Olasılık, her zaman ve her yerde var olan mutlak güçtür... Olasılık, evrendeki yaşayan veya yaşamayan, yakın veya uzak, büyük veya küçük, şimdi veya herhangi bir zamandaki her şeyin rehber gücüdür."
Dört milyar insan Tanrı'ya inandığını söylüyor fakat çok azı gerçekten inanıyor. İnsanlar Tanrı'ya inansalardı, hayatlarının her dakikasını bu inancın izinde yaşarlardı.
Çoğu insan hedefleri olduğuna inanır fakat aslında sahip oldukları şey sadece arzularıdır. Hedeflerinin çok çalışmadan, fedakarlıkta bulunmadan veya riske girmeden zengin olmak olduğunu söyleyebilirler. Bu bir hedef değil, hayaldir. Bu tip insanların, büyük ölçüde başarılı olması pek olası değildir.
Tanrı'nın var olduğunu söylemek ve sonra günah işlemeye devam etmek, masum insanlar açlıktan ölüyorken servetini arttırmak inanç değildir. İnanç, en önemli kararlarını kontrol etmediğinde, bu, altta yatan gerçekliğe duyulan inanç değildir.