türkiyede batılaşma
Batılaşmanın Türkiye'deki ilk önemli başarısı, Tanzimat Fermanıdır; Islahat Fermanı, 1800'lerin hukuk sistemi ve mülkiyet düzenidir. Sermayeyi merkezin keyfiliğinden (ve dikebileceği engellerden) koruyan Meşrutiyettir. 20. yüzyılın ilk döneminde, kuvvetlinin zayıfı ezmesini kolaylaştırmaktan başka sonucu olmayan soyut hürriyet kavramıdır. Batılaşmanın sonraki başarıları ise, genç Cumhuriyetin Batılaşma ülküsüne, dolayısıyla, bürokratların ve özel sermayenin egemenliğine destek yapılmasıdır; Demokrat Parti gibi tamamen özel sermayeden yana bir Batılaşma hareketinin, Batılaşmaya karşı olanların oylarıyla iktidara getirilmesidir; AP yönetimi ile DP'deki bu özelliğin devam etmesidir.
Sayfa 273Kitabı okudu
Tanzimat Fermanı 3 Kasım 1839
Gel gör ki Tanzimat modernleşmesinde Rusya'ya, hatta İran'a nazaran bir eksiklik mevcuttu. Tercümeler çok azdı ve sosyal bilimlere ve felsefeye karşı olan alaka da oldukça yetersizdi. Bu durum bizim sosyal bilimler ve felsefe alanında gelişmemizi engelleyen en önemli hususların temelini oluşturmaktadır.
Sayfa 53 - Timaş
Reklam
Tanzimat Fermanı 3 Kasım 1839
Altı çizilmesi gereken önemli bir husus ise Tanzimat'la bu memlekete her şeyden evvel bir ''kanun devleti''nin gelmesidir. Bu kavramın Almancası Polizeistaat'tır. Özetle kanunun hüküm ferman olacağı bir devlet gelmekteydi. Nitekim bundan sonra bazı idarecilerin köylülere eziyet ettikleri için cezalandırıldığını görüyoruz. Hatta karısına kötü muamele eden bir paşazade memur cezalandırılıyor. Düğünlerin israfı kontrol ediliyor.
Sayfa 52 - Timaş
....Türk beyliklerinin birbirini yemesinin ve hepsinin de silinip gitmisş olmasının vebalini örneğin, başkalarının üzerine yıkmak hiç gelmedi aklıma. Ama, çocuklarının suçunu örtbas etmeye çalışan bir ana gibi, Kürtler için hayıflanmak da bana düştü hep. Nasıl ve neden öyle koşullandırılmışsam, dedenin anlatışını dinlerken, Kürtlerin çektiklerinde
Sayfa 126 - Everest YayınlarıKitabı okudu
..."Tanzimat Fermanı'ndan sonra gavur fesadı girdi Kürt'le Osmanlı'nın arasına... Bak bak bak lafıma dikkat et Zelo, Kürt'le Türk'ün arasına demiyorum. Çünkü gülüm, Osmanlı'nın zamanında, Türk'ün de Kürt'ten bir farkı yoktu. O da ezilen, horlanan bir halktı. Aslında, Türk'ü, Kürt'ü, Ermeni'si, Nasturi'si, Keldani'si, Süryani'si, Rum'uyla ne kadar köylü varsa Anadolu'da yaşayan, hepsinin kâbusuydu Osmanlı. Ne demisler, ekmede yok, biçmede yok, yemede ortak Osmanlı! Gel gör ki, gavur halklar Ferman'dan sonra güçlenip, bitleri kanlanmaya ve Osmanlı'ya kök söktürmeye başlayınca kıymete binmiştir Türkler'le Kürtler Saray'ın gözünde,Müslüman oldukları için."...
Sayfa 123 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Osmanlida tarikatlar
Bektaşîlik Tanzimat'la gelen yeni düzen içinde nasıl bir konuma geldi? İleri sürülen iddialar, Sultan Abdülmecid'in Bektaşîliğe sempatisi olduğu merkezindedir. Ama bu abartmaların dışında Tanzimat Fermanı her din ve mezhebe ve bilhassa tarîkata, II. Mahmud döneminin tersine, bir hoşgörü ve müsaadenin varlığını göstermektedir.
Reklam
557 öğeden 601 ile 557 arasındakiler gösteriliyor.