Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Öjeni nedir?
Öjenist hareket gen kuramının gelişiminden güç aldı. William E. Kellicott temel öğretisini 1911 yılında şöyle özetledi: "Bir öjenist için, toplumsal koşulları ve uygulamaları belirlemekte başka hiçbir etmen önemi bakımından ırksal yapısal bütünlük ve ka- raktere yaklaşamaz."31 Öjeni bu yüzden biyolojik belirlenimciliğin bir biçimiydi yani (1) toplumsal yapılara biyolojik yapıla- rın neden olduğu ve bu yüzden bunlarla açıklanması gerektiği- ni, (2) kalıtım yoluyla aktarılan bir dizi sabit özellik olarak anla- şılan "irk"ın toplumsal yapıların dayandığı en önemli biyolojik yapı olduğunu savunuyordu. Bunun anlamı, toplumu iyileştir- menin temel yolunun ırksal olarak “üstün” olanların birbirleriyle çiftleşmesinin desteklenmesi ve “aşağı” türlerin de üremekten alıkonulmasıydı. Bu inanç yapısının 20. yüzyılda meşrulaştırdığı suçlar listesi uzundur, “elverişsiz” olanların kısırlaştırılmaya zor- lanmasından (on iki Amerikan eyaleti 1907 ile 1915 yılları ara- sında kısırlaştırma yasaları koymuşlardır) Nazilerin Avrupa'yı Yahudilerden, Roma ve Sinti ve öteki biyolojik olarak “aşağı” olduğu düşünülen türlerden “temizleme" girişimine kadar uzanır. Bu inanç, toplumsal eşitsizliklerin doğuştan gelen zihinsel fark- lılıkları yansıttığına ilişkin savunulagelen kuram aracılığıyla hâlâ etkisini göstermeye devam etmektedir.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
Gerçek nedir? Ya da gerçek gerçek midir? Bu soru tarihsel olarak filozofların yanıt aradığı en önemli sorulardan birisidir. İnsanların çoğu aslında toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramazlar, daha doğrusu gerçek diye bir sorunları yoktur. Çünkü çoğu zaman gerçeğe ulaşma çabası riskli ve tehlikelidir. Bu yüzden sistem tarafından kendilerine
"Irk ayrımına dayalı üstünlük öğretileri bilimsel bakımdan yanlıştır, ahlakça kınanması gerekir, toplumsal bakımdan haksız ve tehlikelidir ve herhangi bir kuram ve uygulamada ırk ayrımcılığını haklı gösterecek hiçbir dayanak yoktur."
Marksist kuramın gündelik hayatla ilişkisine dair bir değerlendirme yapılmaktadır. Yazar, Marx ve Engels'in kuramsal çalışmalarının, özellikle gündelik hayatın temel unsuru olarak kabul edilen insan kimliğinin maddi bir zemine dayandığını vurgular. Örneğin, Engels'in "İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu" adlı eserinde,
1 Aralık 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaphğı konuşmada bu noktaya şöyle değinmiştir: "J.J. Rousseau'yu baştan sona kadar okuyunuz! Ben bunu okuduğum vakit, gerçek olduğuna inandı­ğım bu kitap sahibinde iki esas gördüm. Birisi ıstırap, diğeri cinnettir. Merak ettim, özel durumunu inceledim. Anladım ki bu adam mecnun idi ve cinnet durumunda bu eserini yazmıştır. Dolayısıyla çok ve pek çok dayan­dığımız kuram, böyle bir dimağın ürünüdür... Düşünmüşler ve nasıl yapalım da bu zorba kuvvet, o toplumsal ve milli iradenin aşağısında kalabilsin ya da sıfıra ulaşabilsin."
Sayfa 370 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2022 / Üçüncü Basım: Haziran 2022, İstanbulKitabı okudu
Reklam
61 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.