2020
" Ah taş olsak, toprak olsak dediğimiz çağ geldi..."
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
🌹
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI/ ŞÜKRÜ ERBAŞ
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak
Reklam
Bir gün ışıksız rüzgarsız bir sessizlikle geldi. Gideceğim dedi. Burada Dünya ağır. İnsan korkunç. İnanacak gücüm kalmadı. Her şeye bulantıyla bakıyorum. Güzellik yıkıcı. Hiç bir inceliğe inanmıyorum. Bir sonsuz kum içinde bir yıldız rüyasıyım. Seni sevecektim. Söyleyemedim. Gidince mi? Yalnızlık benden önce gidecek, biliyorum. Belki filizlenen bir taş...bir yerlerde. Hepsi bu...
Mutfağın ışığını gören annem geldi. Hiçbir şey demedi. Boynuma sarıldı. Usulca sarıldı. Gül sarmaşığı duvara nasıl sarılırsa öyle sarıldı. Ben zaten taş olmuşum. Duvara örülmüşüm. Annem kulağıma eğildi. "Adı neydi?" dedi. "Handan" diyemedim, gözlerim doldu. Anamın omzuna yatıp içimde biriken zehri akıttım.
Kıymetli bir şeye sahip olmak çok tuhaf geldi bana. Alışık değilim demek ki. En komik olanını söyleyeyim mi sana? Bir şey az olduğunda değeri artıyormuş. Bundan daha saçma bir şey olabilir mi. Kuma neden bu taş kadar kıymet vermiyoruz. Çünkü kolay bulunabiliyor. Hava ve su da kıymetli değil o halde. İnsanlar ticaret yapmak için uydurmuş bunu.
"Kederliysem kederliyim niçin diye sorma..."
. BİR EFLATUN KELEBEK geceleyin, bir eflatun kelebek çarpa çarpa geceye geldi yine pencereye.
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.