Merhaba!
Okuduğum ilk Sudan'lı yazar oldu Tayeb Salih. Okurken su gibi akıyor, kolay okunuyor olmasına rağmen bende geri dönüp tekrar tekrar altını çizme, anlatılanları sindirme isteği uyandıran bir kitaptı. Tabi ki çevirmenin başarılı olmasının da bunda etkisi vardır.
Sömürge altındaki Sudan'da hayatlara, olaylara ve ilişkilere bakış açılarına, dönemin getirdiklerine ve sömürgenin gerektirdiklerine bazen yüzeysel bazen ise can acıtarak derinlemesine değinirken öte yandan da 1966 yılında yayınlanmış bu kitapta anlatılanları şöyle bir düşününce günümüzde durumun çok da farklı olmadığını sadece teknolojinin daha yoğun hayata dahil olduğunu görebildim. Yani aslında hangi dönemde yaşanırsa yaşansın sömürgeciliğin hayatları, kültürleri yerle bir ettiğini gözler önüne seriyor. İnsanların kimlik arayışları, yarına dair umutsuzlukları ya da umutları diri tutma çabaları, politikalar, anlatılan trajediler okuru ciddi düşüncelere sevk ediyor.
Kitap, Arap Edebiyat Akademisi tarafından 20. yy'ın en büyük eseri kabul edilmiş. Sade bir anlatımı var gibi dursa da derinlikli, yoğun ve yorucu bir okumaydı benim için.