Bulunabilirlik hatası, akla ilk gelen şeyle muhakeme etme
Gerçek hayattaki pek çok irrasyonel yargının kaynağı bulunabilirlik hatasıdır. Lunaparkları tehlikeli bulur musunuz? Şüphesiz pek çok kişiye tehlikeli gelirler. Vagonları tehlikeli bir biçimde havada dönüp duran dönme dolap, korkutucu dönüşler yaparak hız değiştiren tren, bir o yana bir bu yana hızla savrularak sizi büyük çapta merkezkaç kuvvetine maruz bırakan ahtapot ve türlü türlü eğilip bükülen bir dolu alet vardır lunaparklarda. Oysa çoğumuz yanılıyoruz (işin aslını öğrenene dek ben de tehlikeliler sanıyordum). İngiliz Sağlık ve Güvenlik Kurulu’nun bir raporuna göre, ana yollarda bir saat bisiklet sürdüğünüz takdirde ölme riskiniz, aynı süreyi lunapark aletlerine binerek geçirmenizden kırk kat daha yüksek ve bu aletlerde, araba kullandığınız zamanlardan yedi kat daha fazla emniyettesiniz. Lunapark kazaları tabii ki çarpıcı ve bu konuda epey haber yapılıyor, yani “bulunabilir”ler. İnsanların, kaza sonucu, örneğin uçak kazasında ya da sokak çatışmasında ölme ihtimallerini ciddi anlamda abarttıkları bilinmektedir. Bir araştırmada, insanların, bir kazada ölme ihtimallerini inme sonucu ölmelerinden iki kat daha muhtemel sandıkları saptanmıştır; aslında inme sonucu ölenlerin sayısı, kaza sonucu ölenlerin kırk katıdır. Bu yanlış inancın nedeni, insanların çoğu yataklarında ölüyor olsalar da, uçak kazalarının ve şiddetin haberlere yansıması ve çok dramatik olmasıdır: yani “bulunabilir”dirler.
Bütün devletlerin anayasalarına insan hakları en dokunulamaz en değiştirilemez haklar olarak yerleşmişti ve bizler artık, dini despotluklar, dayatılmış ideolojiler, dikte edilmiş zihniyetler ve sansürler tarafından belirlenen çağın sonsuza kadar geçip gitmiş olduğunu, fikri bağımsızlığımızın fani bedenlerimiz üzerindeki haklarımız kadar güvende
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
Taş yok mu taş?
Parmağımı şarap kadehinde gezdirirken, “Akılsızca bir şey yaptılar,” dedim. “Tehlikeli olmadıklarını söylemiyorum, çünkü dehşete kapılarak deliye döndüler. Belki de dünyada canlı varlıklarla karşılaşacaklarını beklemiyorlardı. İşler hepten kötüleşirse o çukura bir bomba atarız, hepsini gebertiriz.” … Diyeceğim , Mauritius adasındaki bir dodo da yuvasında böbürlenip… bir gemi dolusu acımasız denizci için aynı şeyleri düşünebilirdi. “Yarın olsun, hepsini gagalaya gagalaya öldürürüz…”
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
440 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"𝕭𝖊𝖓 𝖍𝖊𝖗 𝖘𝖊𝖞𝖎 𝖈𝖔𝖐 𝖈𝖆𝖇𝖚𝖐 𝖐𝖆𝖇𝖚𝖑 𝖊𝖉𝖊𝖗𝖎𝖒 𝖉𝖊𝖉𝖊𝖐𝖙𝖎𝖋. 𝕹𝖊𝖉𝖊𝖓 𝖇𝖎𝖑𝖎𝖞𝖔𝖗 𝖒𝖚𝖘𝖚𝖓𝖚𝖟? 𝕮𝖔𝖐 𝖘𝖊𝖞 𝖐𝖆𝖞𝖇𝖊𝖙𝖒𝖎𝖘 𝖎𝖓𝖘𝖆𝖓𝖑𝖆𝖗 𝖇ö𝖞𝖑𝖊 𝖞𝖆𝖕𝖆𝖗. 𝕭𝖊𝖓𝖎𝖒 𝖇𝖊𝖐𝖑𝖊𝖓𝖙𝖎𝖑𝖊𝖗𝖎𝖒 𝖔𝖑𝖒𝖆𝖟, 𝖍𝖆𝖞𝖆𝖑 𝖐𝖚𝖗𝖒𝖆𝖒, 𝖚𝖒𝖚𝖙 𝖊𝖙𝖒𝖊𝖒. 𝕭𝖊𝖓 𝖔𝖑𝖆𝖓𝖑𝖆 𝖞𝖆𝖘𝖆𝖗ı𝖒. 𝕺𝖑𝖆𝖓𝖑𝖆 𝖇𝖆𝖘 𝖊𝖉𝖊𝖗𝖎𝖒. 𝕺𝖑𝖆𝖓𝖑𝖆 𝖙𝖊𝖘𝖊𝖑𝖑𝖎 𝖔𝖑𝖚𝖗𝖚𝖒." "Sobe", N. G. Kabal'ın "Saklambaç" serisinin ikinci ve son kitabı. İsim ve kapaklardan
Sobe
SobeN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20223,023 okunma
403 syf.
8/10 puan verdi
Hayat uzun ve sürprizlerle dolu...
Isabel Allende
Isabel Allende
Şili büyükelçisi Tomás Allende'nin kızı olarak Lima, Peru'da doğdu. Annesi Francisca Llona Barros'tur. Şili'nin 1970'le 1973 yılları arasında cumhurbaşkanı olmuş Salvador Allende'nin de yeğenidir. 1945'te annesiyle babası ayrıldı ve annesi Santiago, Şili'ye üç çocuğuyla yeniden yerleşti. Annesi
Kaderin Kızı
Kaderin KızıIsabel Allende · Can Yayınları · 2012141 okunma
İslam'ın Dirilişi (güncel)
Uzun süredir zihnimi kurcalayan düşünceler var, yazayım da dursun burda :) İslam'ın dirilişi için öncelikle kesinlikle yaşanan İslam'ın düzeltilmesi gerekiyor. Günümüzde din diye yaşanılan şey %70 oranında en az yanlışlıklarla dolu. Kültür din değildir, sahte hocaların sözleri din değildir. Din Kur'an merkezlidir, sahih
Reklam
149 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.