Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizde insanlar evlilikte cinsel ilişki dışında bir şey görmeksizin evleniyorlar ve bundan da ya yalan, ya da zorlama çıkıyor ortaya. Yalana daha kolay katlanılıyor. Karı koca tek eşlilik konusunda sadece insanları kandırıyorlar, oysa çok karılı ve çok kocalı yaşıyorlar. Bu iğrenç bir şey, ama sürüp gidiyor işte; fakat sık sık olduğu gibi, karı koca ömür boyu birlikte yaşamayı görünüşte bir taahhüt olarak üstlendikleri ve evliliklerinin ikinci ayından itibaren birbirlerinden nefret ettikleri, ayrılmak isteseler de birlikte yaşadıkları zaman, bu yüzden ayyaşlığa düştükleri, kendilerini ve birbirlerini vurdukları, öldürdükleri, zehirledikleri korkunç bir cehennem ortaya çıkıyor.
iDEALİ 4
Fisher bize şu verileri aktarır: Kayıtlardaki 853 kültürün yalnızca %16'sı tek eşlilik gerektirmektedir, oysa bütün toplumların %84'ü çok karılılığa, erkeğin birden fazla karısı olmasına izin vermiştir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
“Yasaklar kalkalı, tek eşlilik unutulalı beri, tutku da unutulup gitmişti. Ilaria ve arkadaşlarını, bir davete zorunlu olarak katılan ve kendilerine her sunulanı tadına varmadan nezaket gereği yiyen davetlilere benzetiyordum; havuçların, kızartmalıların, tartöletlerin tadı onlara göre hep aynıydı.”
Sayfa 86 - CanKitabı okudu
Tek eşlilik hem erkeğe hem kadını çok zarar vermiştir sözde medeni ülkelerde. Kadın erkeksiz bir hiçtir erkek kadınsız eksiktir. Batıda bu kadar gayrimeşru ilişkinin olması çoğu erkeğin evlenmemesinden kaynaklanmıştır. Çoğu akıllı erkek evliliği tercih etmiyor çünkü gerek yoktur. Kadın ortada kalmıştır bu tek eşlilik yasası yüzünden. Çoğu seks yapılıp bir kenara atılıyor. Eskiden çok eşlilik yasası vardı ve herkes mutluydu. Kadın evinde mutlu erkek eve gelince kadınlarla mutluydu. Bir değil bir çok karısı olduğu için erkek sıkılmıyordu ve boşanmada olmuyordu. Erkeğin gözü başka kadınlarda değildi çünkü 4 tane karısı yetiyordu ona. Kadının ise geleceği güvendeydi en azından başımda birisi var diyebiliyordu. Şimdi o da yok ve kadının geleceği yok tıpkı erkeğin olmadığı gibi. Atatürkün yaptığı hatalardan biri de budur tek eşliliği getirdi ve mutluluk bozuldu. Ne kadar medeni olursanız o kadar mutsuz ve kabız olacaksınız ne kadar ilkel ne kadar yontulmamış ve bozulmamış olursanız da o kadar mutlu.
" Adam Philips / Tek Eşlilik " (Evlilik ,Sadakatsizlik ve İlişkiler) Herkes tekeşliliğe inanmaz, ama herkes inanıyormuş gibi yaşar. Herkes bağlılık ya da sadakat tehlikeye girdiğinde yalan söylediğinin ya da gerçeği söylemek istediğinin farkındadır. Herkes kendini ihanet ediyormuş ya da ihanete uğruyormuş gibi hisseder. Herkes kıskanır ya da kendini suçlu hisseder ve sonunda tercihinin acısını çeker. Cinsel kıskançlığı hiç yaşamıyormuş gibi görünen mutlu azınlık ise ya bundan ötürü hayrete düşer ya da böbürlenir. Hiç kimse dışarıda bırakılmıştık duygusunun dışında bırakılmamıştır. Herkes kendinden esirgenen şey konusunda saplantılıdır. Başka bir deyişle, tekeşliliğe inanmak, tanrıya inanmaktan pek farklı değildir. #adamphilips #tekeşlilik
Konuyla ilgili ayetleri bir bütün olarak anlamanın tek yolu: "Kur'an, aile hayatının en yüksek derecede mutluluğunu hedef almış ve bunun için de tek eşliliğin ideal olduğunu ifade etmişse de, bu ahlaki ideal. yedinci asır Arabistan şartlarında tam olarak uygulanamamıştır. " demektir. Çünkü çok eşlilik Arap toplum hayatına köklü biçimde yerleşmişti. Bundan dolayı, onun hukuken yok edilmesi bizzat ahlaki hedefin kendisini neticesizliğe uğratacağı için, Kur'an çok eşliliği hukuki düzeyde kabul ederken , ona mümkün olduğunca sınırlamalar getirmiştir ('dörde kadar' izin ve 'adalet' şartı) .
Reklam
Neden kişisel özgürlük fantezilerimizin pek çoğu – tıpkı en utanmaz fantezilerimiz gibi- kontrolünü kaybetme üzerinedir.. kendimizi ne sanıyoruz.. hayallerimizdeki kahramanlar pervasız, içinden geldiği gibi davranan, tutkulu kişiler; nefsine hâkim olamayanlar ise olumsuz idealimiz.. Alt tarafı kendi özgürlüğümüzden korktuğumuzu, en iyi halimizle davrandığımız zaman hayal kırıklığına uğradığımızı, her bağlılığın fazla bir bağlılık olduğunu söylemek biraz cüretkârca olacak.. Adam PHILLIPS (Tek Eşlilik ve Sadakat Üzerine)
Tek eşlilik zalim ve modern bir dayatmadır.
Hem eşinizi kendiniz seçeceksiniz hem de gönül çelmenin o ayartıcı cazibesi ile sınırsız seçenekler arasında bocalayıp, kalıcı bir aile kurmayı erteleyerek dizisel tek eşlilik yaşamayı tercih edeceksiniz.
Hep aynı kalmak isteriz ve hep farklı bir şeye dönüşüyoruz.. kendimizi herkesten daha iyi aldatmamız gerek, çünkü en korktuğumuz sadakatsizlik değişim.. gözlerimiz kapalı kendimizden önde gidiyoruz; sanki ölüm orada, bizi hayal kırıklığına uğratmak üzere bekliyormuş gibi.. bu yüzden, kendimizi birine adadığımızda, zaman üzerinde istibdat kuruyoruz, saçma bir biçimde sahip çıkıyoruz ona.. böyle davranabilmek için insanın bir şeye ikna olmuş olması gerek.. Adam PHILLIPS (Tek Eşlilik ve Sadakat Üzerine)
Reklam
Tekeşlilik yanında daima sadakatsizliği de getirir; bir ihtimal olarak da olsa.. bu durum, sinik ya da naif, bilgiç (yani ironik) ya da salakça (yani fazla dürüst) olmadan tekeşlilik hakkında yazmayı çok güçleştirir.. Sanki ardında yatanları göremezsen, kendisini de göremezmişsin gibi.. Tekeşlilik hakkında yazmak, cinsel sapkınlıklar hakkında yazmak gibidir.. önemli olan yazının tonudur daima.. içerik çoğunlukla bir duman perdesinden ibarettir.. örneğin, yazar haklı mı diye sormamalıyız; üslubu acı mı diye sormalıyız.. eğer öyleyse tam olarak ne yüzünden.. neye inanıyor diye sormamalıyız; onu dehşete düşüren ne diye sormalıyız.. Adam PHILLIPS (Tek Eşlilik ve Sadakat Üzerine)
Kendimizin belirli versiyonlarını başka insanların zihinlerinde tutmak için çok uğraşırız; tabii ki daha az çekici olan bazı versiyonlarımızın başkalarının zihnine girmemesi için de. Ama gene de karşılaştığımız herkes, biz beğenelim beğenmeyelim, bizi icat eder. Gerçekten de, bizi başka insanların varolduğuna, bizden ne kadar farklı olduğuna en fazla ikna eden şey, onlara söylediklerimizden çıkarsadıklarıdır. Hikâyelerimiz ağızdan ağıza dolaştıkça tanınmaz olur. Yanlış tanıtılmak, kabul edemediğimiz bir versiyonumuzun –bir icadın– bize sunulmasından başka bir şey değildir. Ancak, başkalarının bizi kendilerince icat etmesi, bu kadar çok farklı görünümümüzün olması, gözümüzü korkutur. Deli gibi bu sayıyı azaltmaya, aslında kim olduğumuzun hikayesini dolaşımda tutmaya çalışırız. Bu bizi, belki de her şeyden daha fazla, özel bir tek eşin kollarına atar. Tek eşlilik kendimizin versiyonlarının sayısını minimumda tumanın yollarından biridir. Ve tabii kendimizi bazı versiyonların diğerlerinden daha hakiki olduğuna, bazılarının gerçekten özel olduğuna inandırmanın da yoludur.
Geri161
929 öğeden 916 ile 929 arasındakiler gösteriliyor.