Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Selim Pusat Kim? Dergide Selim Pusat adlı bir yazarın da yazıları vardı. Makalelerin tecrübeli bir kalemden çıktığı belliydi ve derginin ilk sayfalarında yer alıyordu. Ruh Adam romanının kahramanı olan Selim Pusat adını, Atsız'ın takma ad olarak kullandığını bugün artık biliyoruz. Ancak o tarihte Selim Pusat adının Atsız'a ait olduğu
Selim Pusat Orkun yazarları arasında:
Dergide Selim Pusat adlı bir yazarın da yazıları vardı. Makalelerin tecrübeli bir kalemden çıktığı belliydi ve derginin ilk sayfalarında yer alıyordu. Ruh Adam romanının kahramanı olan Selim Pusat adını, Atsız'ın takma ad olarak kullandığını bugün artık biliyoruz. Ancak o tarihte Selim Pusat adının Atsız'a ait olduğu bilinmiyordu. Bunu, derginin 37. (15 Haziran 1951) sayısında 8. sayfanın altında yer alan ve büyük bir ihtimalle İsmet Tümtürk tarafından yazılan bir duyurudan anlıyoruz. Duyuruda şöyle deniyordu: "Selim Pusat B. Bizimle lütfen ya şahsan temasa geçin, yahut da adresinizi bildiriniz." Meselenin nasıl anlaşıldığını, Selim Pusaťın Atsız olduğunun nasıl ortaya çıktığını dergiden açıkça öğrenemiyoruz. Büyük bir ihtimalle Atsız, dergiye (Tümtürk'ün Sirkeci'deki bürosuna) gitmiş ve Tümtürk'e durumu açıklamıştır. Bu, muzipliği çok seven Atsız'ın bir şakası olmalıydı. Kim bilir, belki de Atsız, bilmediğimiz başka bir sebeple kendisini saklamıştı.
Reklam
"Neden kuşları beslemeyeyim?" "Çünkü bu bencilce,"diyor babam. "Kuşa sandviçimi vermenin neresi bencillik?" Babam pencerenin önünde bana katılıyor ve tek bacaklı aynak kuşuna bakıyor. "Çünkü aynaklar sığır eti ve turşu yemez,"diyor babam." O sandviç parçalarını sadece kendini iyi hissetmek için veriyorsun. Bu bencilce bir düşünce. O kuşu her gün pencereden beslemeye başlarsın, sonra o da sanki burası bir sandviç dükkanıymış gibi her gün uğramaya başlar, ardından arkadaşlarını da getirir ve o kuşlar zor yoldan yiyecek bularak kazandıkları gücü ve egzersiz yeteneklerini kaybeder. Yani matabolizmalarıyla büyük ölçüde oynamış olursun. Bir sığır eti ve turşu yüzünden Bracken Ridge aynak topluluğu ile aranda başlayacak savaştan bahsetmiyorum bile. Dahası doğal olmayan yollarla kuşları tek bir yerde toplayarak ekolojik dengeyi de aniden bozmuş olursun. Bunu her zaman uygulamadığımı biliyorum ama görüyorsun ya,temelde bütün mesele, kolay olan şeyleri yapmaktansa doğru olan şeyleri yapmaktır. Sen kendini iyi hissedesin diye aynaklar sulak alanlardaki ağaçlarda yaşamak yerine bir park alanındaki zeminde, güvercinlerle birlikte yaşamaya başlar ve türler arası temasa neden olup bağışıklık sistemlerini ve hormonlarını bozarsın.
Plotinos: Ruh, tanrısal varlık alanına ait, ezeli-ebedi, ölümsüz bir tözdür.
O, hayata kendi özü gereği sahip olan varlıktır ve bu özellikler tanrısal taşmanın üçüncü aşaması olan bir hipostaz olarak Ruh için olduğu gibi veya onunla aynı ölçüde tek tek her bireysel ruh için de söz konu­sudur. Onların her biri bir hareket ilkesidir, her biri özü bakımından hayat­tır, her biri göksel dünyanın düzenini temaşa eder ve kendisinden çıkmış ol­duğu kaynağına geri dönmek üzere bir çaba içinde bulunur.
Sayfa 147 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Eşlerde, dışarıya taşabilecek duyguları ve eğilimleri boğmak için tedbir alalım: İslamiyette uygulanmakta olan tesettür, kadınların kocalarından başka erkekle katiyen temasa gelmemeleri ve dış hayata sahip olmamaları, bir dereceye kadar kadınları durdurur, fakat erkekler için, bugünkü medeniyet zemininde bir engel icat etmek zor... Gerçi onları ciddi ve sürekli çalışma içinde bulundurmak suretiyle meşgul etmek hatıra gelir. Pek güzel, o kadar ciddi ve yorucu çalışmadan sonra, son asrın ilerlemesi ve medeniyetin ışıklarıyla ve dimağı aydınlanmış bir erkek, işinden doğru evine gelip kapanmak suretiyle yarın için icap eden zevk ve çalışma kuvvetini kazanabilir mi?… Biraz hava, biraz müzik, biraz tiyatro, kısacası bir hayat arzu etmez mi?... Bu doğal ve medeni gerekleri tatbik ederken yanında karısı bulunmazsa, bu eksiği telafi etmek lazım gelmeyecek mi? Çünkü bir erkek için kadın huzurundan, kadın sözünden, kadın refakatinden mahrum bulunmak bir eksikliktir, bu mutlaka tatmin olunur. Fakat evde erkeksiz kalacak kadın için erkek ihtiyacı aynıdır... Ruh ihtiyacıdır ve önemli olan budur. Sonra, bu derece sıkı şartlara bağlı olarak yaşayacak kadınlarımızın hayat hakkıııda, medeniyet hakkında, hürriyet hakkındaki fikirleri, ihtisasları ne olabilecektir?
Sayfa 189 - Karlsbad’da Geçen Günlerim (30 Haziran 1918-28 Temmuz 1918) - 6 Temmuz 1918, CumartesiKitabı okuyor
Rahmet.. Âlem, bu temel üzerinde... Eğer toprağa, tohuma, hattâ kire, lekeye merhamet olmasaydı, su olur muydu? Rengi merhamet, sesi merhamet, pırıltılı, şırıltılı su... (Sesi coşar) Ne duruyorsunuz? Sökün sahte su borularını, ev ev merhamet şebekesini kurun! Tepelerinizdeki çatıları da yıkın, göklerle temasa geçin!.. O zaman göreceksiniz ki, acı su borularından kendi kendisine tatlı su akacak ve başlar üstünde güneşe yol veren kubbeler yükselecek...
Büyük Doğu
Reklam
Ben kendi üzerimde gözlemledim; gözlerimi kapatarak gözlemlediğim zaman duygularımla daha kolay temasa geçebiliyorum.
Sayfa 237Kitabı okudu
Bu yüzden kaybediyoruz kızlar
Hüznün ve zekanın aşırı uçlarının birbiriyle temasa geçmesi özellikle tehlikeliydi.
Sayfa 145 - Cilt 2Kitabı okuyor
Erkeklerin ilişkilerinde uzaklaşma ve yalnızlığa kadınlarsa yakınlaşma ve temasa ihtiyaçları vardır.
Ezeli ve Ebedi Yaratıcı dünyayı temasa eder ken, Yaratımı ve Mahlukatı konusunda O'na en çok gurur veren yer neresidir? Hangi bölgenin O'nu yücelttigini ve hangi bölgenin O'na hakaret ettiğini düşünür? Eminim ki neşe ve gururla temasa ettigi yer burasi, Brezilya topraklari, hüzün ve gazapla izlediği yer ise bizim orası, Doğu Akdeniz'dir. Evet, benim yurttaglarim haklı, Tanrı Brezilyalıdır. Kutsal topraklar,vaat edilmis topraklar burası ve ben de mütevazi bir Musa olarak benimkileri buraya (Brezilya) getirdiğime pişman değilim.
Sayfa 256
Reklam
Zen, kişinin kendi doğasını bilmesini amaçlar. "Kendini bilmeni" arar. Fakat bu bilgi, modern psikologun "bilimsel" bilgisi, kendinin bir nesne olduğunu bilen anlayan aklın bilgisi değildir; Zen'de kendinin bilgisi, düşünsel olmayan, yabancılaşmamış bilgidir, bilenle bilinenin bir olduğu eksiksiz deneyimdir. Suzuki'nin öne sürdüğü gibi: "Zen'in temel fikri, kişinin kendi varlığının içsel çalışmalarıyla temasa geçmesi ve bunu mümkün olan en dolaysız yoldan, dıştan gelen veya katılmış hiçbir şeye başvurmadan yapmasıdır. Kişinin kendi doğasının içyüzünü anlaması, bir bakıma dışarıda duran düşünsel bir şey değil, içeride bulunan deneyimsel bir şeydir. Bu düşünsel ve deneyimsel bilgiler arasındaki fark, Zen için esas önemli noktadır…
Doğa; değişme, bir şeyin başka bir şey olması, oluş ve yokoluştu.
Duyusal, fiziksel dünya veya doğa, tinsel dünyanın ancak bir izidir; tinsel dünyanın madde üzerinde yansıması, hayalidir. Dola­yısıyla onun hayatı daha zayıf bir hayat, eylemi daha güçsüz bir eylem, algısı daha bulanık bir algıdır. Gerçek hayat, gerçek temaşa, gerçek bilgi, gerçek ey­lem, gerçek güzellik doğal dünyada, duyusal dünyada, fenomenler dünyasın­da değil, Ruh'tan itibaren akılsal, tinsel dünyada bulunur.
Sayfa 136 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Güzellik ancak onu durup temaşa edecek zamanımız varsa size bir şey söyler .
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.