Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem zamanında iki kardeş vardı. Bunlardan biri (ilim öğrenmek için) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e gelir, diğeri de (geçimlerini temin için) çalışırdı. (Bir gün) çalışan kardeş, ötekini Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e şikâyet etti. Peygamber aleyhisselâm da:
“Belki de
Kanser hastası çok pozitif bir amcayla sohbet ettim bu akşam. .Dini sohbetler üzerine oldu çoğu konuşmamız , tedavi sürecini yaşadıklarını anlattı.Hiçbir zaman şu kadar acı çektim demedi.Hep gülerek bitirdi cümlelerini.Babamdan sonra bir hastalığı bu kadar güzel karşılayan bir insana daha rast gelmiş oldum.Babamın yaşadıklarını düşündüm aynıydı.
Mumyalara âşık olur kimi, kimi de hortlaklara; ikisi de aynı
ölçüde düşmandır ete ve kana -ah, nasıl da ters gelir ikisi de beğenime! Çünkü kanı severim ben. Ve herkesin tükürüp kustuğu yerde oturmak ve kalmak da istemem: işte budur benim beğenim, - hırsızların ve yalan yere yemin edenlerin arasında yaşarım daha iyi. Hiç kimse ağzında altın
Latin Amerika yazarları kültürel açıdan insanın varoluş serüveni içinde gerçeküstü olaylara fazlaca yer vererek, insanoğlunun bir şekilde ölümsüz olduğuna, aşkı, sevgiyi, kavgayı, sabrı ve metaneti överek dem vurmaktadır.
Eser hayatının son demlerine gelmiş doksanlık bir ihtiyarın, on dört yaşındaki bir kıza aşık olmasıyla beraber hayatında