❛❛ MESCİD🌷 Sözlükte "secde edilen yer" anlamına gelen mescid, Müslümanların mabetlerine verilen bir isim olup, cami kelimesi ile eş anlamdadır. Kur'ân'da mescid kelimesi, çoğul şekli olan mesâcid ile birlikte 28 defa geçmiştir. Türkiye'de küçük mabetlere mescid, büyüklerine cami denilmektedir. Yeryüzünde ilk yapılan
اَفَمَنْ اَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلٰى تَقْوٰى مِنَ اللّٰهِ وَرِضْوَانٍ خَيْرٌ اَمْ مَنْ اَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلٰى شَفَا جُرُفٍ هَارٍ فَانْهَارَ بِه۪ ف۪ي نَارِ جَهَنَّمَۜ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِم۪ينَ ﴿ Binasını takva (Allah’a karşı gelmekten sakınmak) ve O’nun rızasını kazanmak temeli üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa binasını çökmeye yüz tutmuş bir yarın kenarına kurup, onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi? Allah, zalimler topluluğunu doğru yola erdirmez. (Tevbe, 9/109)
Reklam
Ey kalpteki gaflet bulutu! Artık çekil! Ey takva ve iman güneşi! Artık doğ! Ey salih amel sahifeleri! Yüksel! Ey oruçluların kalpleri! Korkun! Ey Allah için çalışanların ayakları! Rabbin için secde ve rüku et! Ey Allah için çalışanların gözleri! Uyuma! Ey tevbe edenlerin günahları! Geri dönme! Ey hevanın yeri/yeryüzü! Suyunu çek! Ey semanın nefisleri! Kendini tut! Ey arzunun şimşekleri! Aşıklar için parla! Ey ariflerin kalpleri! Yeşerin! Ey Allah’ın dışındaki şeyleri sevenlerin gayretleri! Ümit kesmeyin! Oruçlular için bu günler nimetlerle geçti. Sizden her bir kişi de davet edildi: “Ey kavmimiz Allah’a davet edene icabet edin.” (Ahkâf, 31) #Alıntı
Kur'an'ın şefaati ! İman edip salih ameller işleyenlere Rabbimizin vaadi var. Onları hoş yaşatırız, buyuruyor: “Erkek veya kadın, kim mümin olarak salih/iyi iş yaparsa, ona hoş bir hayat yaşatırız ve mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeliyle veririz.” ( Nahl, 97) İnanmak, salih amellerle bir hayat yaşamaya çalışmak, huzursuzluğa
Mescid-i Kubâ
Sultan Üçüncü Ahmed Han devri ve 18. asır İslâm âlimlerinden Abdülganî Nablûsî (rah.) (1641-1731) “el-Hakîkat ve’l-Mecâz” isimli Hac seyâhatnâmesinde Mescid-i Kubâ ile alâkalı şöyle anlatıyor: Hicrî 1105 (M. 1693) senesi 6 Şevvâl Pazartesi günü, Resûlullah Efendimizi (s.a.v.) ziyaret ettik. Sabah namazını Mescid-i Nebevî’de kıldıktan sonra
Mescid-i Kubâ
Sultan Üçüncü Ahmed Han devri ve 18. asır İslâm âlimlerinden Abdülganî Nablûsî (rah.) (1641-1731) “el-Hakîkat ve’l-Mecâz” isimli Hac seyâhatnâmesinde Mescid-i Kubâ ile alâkalı şöyle anlatıyor: Hicrî 1105 (M. 1693) senesi 6 Şevvâl Pazartesi günü, Resûlullah Efendimizi (s.a.v.) ziyaret ettik. Sabah namazını Mescid-i Nebevî’de kıldıktan sonra
Reklam
149 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.