Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İşte bir nevi zîhayat ve rızka muhtaç olan meyvedar ağaçlar ve nebatlar, tevekkülvari, kanaatkârane yerlerinde durup hırs göstermediklerinden, rızıkları onlara koşup geliyor. Hayvanlardan pek fazla evlâd besliyorlar. Hayvanat ise, hırs ile rızıkları peşinde koştukları için, pek çok zahmet ve noksaniyet ile rızıklarını elde edebiliyorlar. Hem hayvanat dairesi içinde zaaf ve acz lisan-ı haliyle tevekkül eden yavruların meşru' ve mükemmel ve latîf rızıkları hazine-i rahmetten verilmesi; ve hırs ile rızıklarına saldıran canavarların gayr-ı meşru ve pek çok zahmet ile kazandıkları nâhoş rızıkları gösteriyor ki: Hırs, sebeb-i mahrumiyettir; tevekkül ve kanaat ise, vesile-i rahmettir.
Sayfa 271
İşte bir nevi zîhayat ve rızka muhtaç olan meyvedar ağaçlar ve nebatlar, tevekkülvari, kanaatkarane yerlerinde durup hırs göstermediklerinden rızıkları onlara koşup geliyor. Hayvanlardan pek fazla evlat besliyorlar. Hayvanat ise hırs ile rızıkları peşinde koştukları için pek çok zahmet ve noksaniyet ile rızıklarını elde edebiliyorlar.
Reklam
Hırs, zîhayat âleminde en geniş bir daireden tut, tâ en cüz'î bir ferde kadar sû'-i tesirini gösterir. Tevekkülvari taleb-i rızk ise, bilakis medar-ı rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir.
Evet hırs, zîhayat âleminde en geniş bir daireden tut, tâ en cüz'î bir ferde kadar sû-i tesirini gösterir. Tevekkülvari taleb-i rızık ise bilakis medar-ı rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir.
Celb-i rızkın medarı, zekâ ve iktidar değildir; belki acz ve iftikardır, tevekkülvari bir teslimdir ve lisan-ı kāl ve lisan-ı hal ve lisan-ı fiil ile bir duadır. Mektubat
Hırs sebeb-i mahrûmiyettir. Tevekkül ve kanâat ise vesîle-i rahmettir.
Ey ehl-i îmân! Sâbıkan, adâvet ne kadar zararlı olduğunu anladın. Hem anla ki, adâvet kadar hayat-ı İslâmiyeye en müdhiş bir maraz-ı muzırdahi hırstır. Hırs sebeb-i haybettir ve illet ve zillettir. Ve mahrumiyet ve sefâleti getirir. Evet, her milletten ziyâde hırs ile dünyaya saldıran Yahûdî milletinin zillet ve sefâleti, bu hükme bir şâhid-i kātı‘dır. Evet, hırs, zîhayat âleminde en geniş bir dâireden tut, tâ en cüz’î bir ferde kadar sû’-i te’sîrini gösterir. Tevekkülvârî taleb-i rızık ise, bil’akis medâr-ı rahattır. Ve her yerde hüsn-ü te’sîrini gösterir. İşte bir nevi‘ zîhayat ve rızka muhtaç olan meyvedâr ağaçlar ve nebâtlar, tevekkülvârî, kanâatkârâne yerlerinde durup hırs göstermediklerinden rızıkları onlara koşup geliyor. Hayvanlardan pek fazla evlâd besliyorlar. Hayvanât ise, hırs ile rızıkları peşinde koştukları için, pek çok zahmet ve noksâniyet ile rızıklarını elde edebiliyorlar. Hem hayvanât dâiresi içinde zaaf ve acz lisân-ı hâliyle tevekkül eden yavruların meşrû‘ ve mükemmel ve latîf rızıkları hazîne-i rahmetten verilmesi; ve hırs ile rızıklarına saldıran canavarların gayr-i meşrû‘ ve pek çok zahmet ile kazandıkları nâ-hoş rızıkları gösteriyor ki, hırs sebeb-i mahrûmiyettir. Tevekkül ve kanâat ise vesîle-i rahmettir.
Reklam
Hırs, sebeb-i haybettir ve ■ İllet ve zillettir ve ■ Mahrumiyet ve sefaleti getirir. Tevekkülvari taleb-i rızk ise, ■ Bilakis medar-ı rahattır ve ■ Her yerde hüsn-ü tesirini gösterir.
Celb-i rızkın medarı, zekâ ve iktidar değildir; belki acz ve iftikardır, tevekkülvari bir teslimdir ve lisan-ı kal ve lisan-ı hal ve lisan-ı fiil ile bir duadır.
“Hem çok ediblerin ve çok ulemanın fakr-ı hâli ve çok aptalların servet ve gınâsı dahi gösteriyor ki, Celb-i rızkın medarı zekâ ve iktidar değildir, belki acz ve iftikardır, tevekkülvâri bir teslimdir ve lisan-ı kal ve lisan-ı hâl ve lisan-ı fiil ile bir duadır."
Sayfa 155 - Timaş Yayın EviKitabı okudu
Evet hırs, zîhayat âleminde en geniş bir daireden tut, tâ en cüz'î bir ferde kadar sû-i tesirini gösterir. Tevekkülvari taleb-i rızık ise bilakis medar-ı rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir.
Reklam
"Evet, hırs, zîhayat âleminde en geniş bir daireden tut, tâ en cüz’î bir ferde kadar sû-i tesirini gösterir. Tevekkülvâri taleb-i rızık ise, bilâkis medar-ı rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir. "
Tevekkülvari taleb-i rızk ise, bilakis medar-ı rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir.
Ey ehl-i îman! Sâbıkan, adâvet ne kadar zararlı olduğunu anladın. Hem anla ki; adâvet kadar hayât-ı İslâmiye'ye en müthiş bir maraz-ı muzır dahî hırstır. Hırs, sebeb-i haybettir, ve illet ve zillettir; ve mahrumiyet ve sefaleti getirir. Tevekkülvârî taleb-i rızk ise, bil'akis medâr-ı rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir. İşte, bir nev'i zîhayât ve rızka muhtaç olan meyvedar ağaçlar ve nebatlar, tevekkülvârî, kanâatkârâne yerlerinde durup hırs göstermediklerinden, rızıkları onlara koşup geliyor.
Hırs
Ey ehl-i iman! Sâbıkan, adavet ne kadar zararlı olduğunu anladın. Hem anla ki; adavet kadar hayat-ı İslâmiyeye en müdhiş bir maraz-ı muzır dahi hırstır. Hırs, sebeb-i haybettir ve illet ve zillettir ve mahrumiyet ve sefaleti getirir. Evet her milletten ziyade hırs ile dünyaya saldıran Yahudi Milletinin zillet ve sefaleti, bu hükme bir şahid-i katı'dır. Evet hırs, zîhayat âleminde en geniş bir daireden tut, tâ en cüz'î bir ferde kadar sû'-i tesirini gösterir. Tevekkülvari taleb-i rızk ise, bilakis medar-ı rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir.
İşte bir nevi zîhayat ve rızka muhtaç olan meyvedar ağaçlar ve nebatlar, tevekkülvari, kanaatkârane yerlerinde durup hırs göstermediklerinden, rızıkları onlara koşup geliyor. Hayvanlardan pek fazla evlâd besliyorlar. Hayvanat ise, hırs ile rızıkları peşinde koştukları için, pek çok zahmet ve noksaniyet ile rızıklarını elde edebiliyorlar.
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.