Onu yitirdim yitireli, aramızda bir taş duvar , ıslak bir set, deliksiz penceresiz, kurşun gibi bir taş duvar yükseldi yükseleli, hayatımın ebediyen boş ve kayıp bir hayat olduğunu kavramıştım
Kibrit çakıyorsun karanlıkta badem çiçeklerini görmek için
Ve Mart denizlerinde tedirgin bir çift sarnıç gemisi gözlerin
Bir iş açacaksın sen başımıza ,yangın mı olur artık bahar mı ?
Ancak sert olarak tanımlayabileceğim gözlerini gördünüz ,hiç kimse tarafından korunup kollanmamış .Hep kendi başına çaresine bakmış .Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olamaz .
Uğradığım meyhanelerde hep senin içimin var
Ben mezesiz demleniyorum biliyorsun
İçerken hep yanımda buğulu bir bardak
Bir bardak su gibi
Yanımda hep sen varsın
Ruhumu nerede bıraktım biliyor musunuz? Güzel bir evim ,iyi bir kocam ve işim olduğu ve bunlardan kurtulmak istediğim halde buna cesaret edemediğim yerde hapis bıraktım ruhumu.