Zaten çok garip bir şey, zeminden yükseltilmiş kürsü gibi bir masaya kurulup çalışanlarla öyle tepeden bakarak konuşmak, üstelik ağır işittiği için kürsüye iyice yaklaşmak zorunda kalmak.
Nurullah Genç, Rûveydâ şiirinin başlarında: "Alaca bir at koşar içimde; zamansız mekansız nefese doğru." diye yazar ve sona doğru gelince, "At vuruldu. İçim paramparça Rúveydâ..." der. Herkes bilmez ama bu bir ölümdür....