Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her zevk mutluluk getirmez,yalnız iyi ve dürüst zevkler mutlu eder insanı. Yalnız bu zevklerdir bizi rahata kavusturacak olan
Kurumsal devletlerin göz önünde tuttuğu ana hedef şudur: Toplumun zorunlu ihtiyaçları karşılandıktan sonra, artan zamanı bütün yurttaşların fiziksel kölelikten zihinsel özgürlüğe ve gelişime aktarmalarını sağlamak. Çünkü yaşamdaki mutluluğun temelinin bu ana hedefte yattığına inanırlar.
Sayfa 91 - İlgi kültür sanat yayınlarıKitabı okudu
Reklam
makyaja atıf :)
Ütopyalılar insanın doğal güzelliğini ihmal etmesini uyuşukluk ve beceriksizlik olarak değerlendirir, buna karşın boyalardan medet umup güzelleşmeye çalışmasını da yapmacıklık olarak görür ve ayıplar.
Sayfa 189Kitabı okudu
Herhangi bir suça açıkça ya da zımnen niyetlenmek suçu işlemekle eş değerdir.
Sayfa 188Kitabı okudu
Ancak Ütopya'da olur zaten bu
Yaşlıların ciddiyeti ve saygınlığı karşısında gençler hizaya gelip akıllarına estiği şekilde konuşup davranamaz.
Sayfa 141Kitabı okudu
Zaten günümüzde soyluluk zenginlikten başka bir anlam içermez.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Başkalarından işitilen şeyler insanın kulağına yabancı geliyorsa doğal olarak onlara inanmasını da bekleyemezsiniz.
Sayfa 147Kitabı okudu
Benimsedikleri ana ilke; yaşamın, doğanın ilkelerine göre düzenlenmesi gereğidir.
Bir de şuna şaşıyorlardı: Nasıl oluyor da, bir eşek kadar bile kafası işlemeyen vicdansız, ahlaksız, budala zenginin biri, sadece birkaç torba altını var diye, akıllı dürüst bir sürü insanı buyruğu altında köle gibi kullanabiliyordu.
"Ütopya halkının,gökyüzünde yıldızlar ve güneşin kendisi dururken,bir insanın herhangi bir mücevher ya da taşın pırıltısına kendini bu kadar kaptırmasına akılları ermiyordu."
Reklam
Çünkü kibirin refahtan anladığı şey kişinin neye sahip olduğu değil, başkalarının neye sahip olmadığıdır.
Sayfa 135 - Can YayınlarıKitabı okudu
Kanlı bir zaferin kazançları, Utopia'lıları üzer, hatta utandırır; çünkü parlak zaferleri, insan kanı pahasına elde etmeyi büyük bir çılgınlık sayarlar.
Yiyeceklerini, içeceklerini topraktan ya da camdan güzel biçimli ama az değerli kaplara koyarlar; altın ve gümüşü ise, ortak evlerde olsun, özel evlerde olsun, en bayağı işlerde kullanırlar. Hatta oturaklarını bile altın ve gümüşten yaparlar. Kölelerinin zincirlerini, çok kötü suçlar işlemiş mahkûmların mühürlerini yapmak için bu madenleri kullanırlar. Mahkumların parmaklarında ve kulaklarında altın halkalar, boyunlarında altın gerdanlık, başlarında altın bir çember vardır.
Sayfa 100Kitabı okudu
Kralların danıştığı bazı insanlara gelince; bunların bir kısmı ağzını açmaz. Çünkü söyleyecek sözleri yoktur. Bir kısmınınsa akılları erer. İşe yarayacaklarını da bilirler. Ama her zaman gözde olan yetkilinin düşüncesini paylaşırlar. Ortaya attığı budalalıkları alkışlarlar. Bütün bu aşağılık asalakların tek kaygısı yüz karası bir dalkavuklukla kralın tuttuğu adamın desteğini kazanmaktır.
Her gün bunu düşünüyorum.
Nasıl oluyor da bir eşek kadar bile kafası işlemeyen vicdansız, ahlaksız, budala zenginin biri, sadece birkaç torba altını var diye, akıllı dürüst birsürü insanı buyruğu altında köle gibi kullanabiliyordu.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.