Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
şiir kitaplarını çok seviyorum
Şiirde Dün Yok Mu
Şiirde Dün Yok MuTurgut Uyar · Can Yayınları · 1999122 okunma
''Özdemir Asaf’ın Lavinia’sı, Nazım Hikmet’in Piraye’si, Franz Kafka’nın Milena'sı, Turgut Uyar'ın Tomris Uyar’ı olmak vardı...'' (Anonim)
Reklam
176 syf.
1/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kapağını çok şükür bitti diye kapadığım bir kitap oldu. Bir kitap bu kadar mı berbat olur diye soracaksınız ama, evet olur. Sırf yarım bırakmamak uğruna kendime eziyet ettim resmen. Saçma sapan aşk acılarını süsleyip önümüze koyan yazarlardanmış diyeceğim ama yok ki. Bari biraz süsleseymiş! Tüm aşk acılarından sonra bir sigara yakan abimiz, kitabı da bol bol sigarayla renklendirmek istemiş olacak ki, her iki cümleden birinde sigarayı anlatıyor. Hani aşk acısının büyüklüğünden değil... Garibanlıktan dem vurup fatura ödemek yerine aylığını sigaraya yatıranları hiçbir zaman anlayamamışımdır üstelik. Bu ifadem yanlış anlaşılmasın, her aşk acısına ve elbette ki sigara içene saygım sonsuz. Kişisel bir durum sonuçta. Ama inanın aşk bu kitaptaki kadar basit değil. Bir düşünün Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever abilerimizin Tomris ablaya olan aşklarını. Bir de Nazım abinin Piraye'sini... Sonra bir de bu kitabı okuyun. Sevdiği kızın facebook profil fotoğrafındaki like'lardan (aslında 'like' yerine 'beğeni' kelimesini kullanmam gerekirdi, biliyorum; ancak yazar abinin dilinden yorum yazmak istedim) yola çıkan abimizi tanıyın. Açıkçası kitabın ismi ve arka kapağındaki yazıdan etkilenmiştim. Ama inanın en güzel ve anlamlı denemesi kapağındaki yazı ile kaldı maalesef. Evet, acı insana çok şey yazdırabilir ancak her aşk acısı çeken şair ya da yazar olmaya çalışmamalı. Belki bundan sonraki kitapları güzel olabilir ya da bu kitabı beğenen arkadaşlarım çıkacak tabii ki... Sonuçta kitap ismi ve arka kapak yazısı ile iyi pazarlanmış. Bir an önce kütüphanemden çıkaracağım. Tamamen vakit kaybıydı benim için.
İlk Acım Değilsin
İlk Acım DeğilsinErkan Akagündüz · Dokuz Yayınları · 2015165 okunma
“Cemal Süreya’ya içki içmesini ben öğrettim..” - Edip Cansever “Edip’e şiir yazmayı ben öğrettim..” - Cemal Süreya “Bu ikisi bunları tartışırken ben de gittim Tomris'le evlendim.." - Turgut Uyar
Tomris Uyar: “Bir Kadın Üç Şair” Tomris Tamer’e aşık Cemal Süreya ve Cemal Süreya’ya aşık Tomris Tamer. İkisi de evli, birbirleri için eşlerinden ayrılırlar “Türk edebiyat tarihinin en verimli aşkı” olarak anılacak bir ilişkiye adım atarlar.. Bu ilişki hem enteresan, hem dillere destan.. Yakınları ikisi de bu dünyadan ayrıldıktan sonra şu hikayeyi
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
bu aralar popüler olan bir cümle göğe bakalım göğe bakalım göğe bakalım Allahtan bir dizide çıktı da ezberlediniz kendileri Tomris yengemizi Cemal in ve Edib in elinden almıştır son tavsiyem göğe bakın ama durak durak değil dudak dudak ezberleyin bütün şiirlerini
Göğe Bakma Durağı
Göğe Bakma DurağıTurgut Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 202332,6bin okunma
Reklam
Kays El Ecer
Aşık olunabilecek bir erkeğin özellikleri 1- Adam, (o dönemin gözde terliği) Tokyo giymeyecek. Belki de böylelikle onun evde pijamayla dolaşmaması güvenceye alınıyor. Şort yasak değilmiş. Yatarken çorap giymesinmiş. 2- Ama kes giyip jogginge çıkması, pazar günlerini doğa budalalığıyla geçirmesi -sizi de yürüyüşe zorluyorsa- yasak. 3- Pamuklu,
Tomris Uyar’ı biraz magazinsel olacak ama öykülerinden, çevirilerinden önce; şiire ilgi duymaya başladığım zamanlarda aşkı anlatımına hayran kaldığım, bütünleştiğim, hayalimdeki romantik adam tanımına uyan, şiiri sevmeme neden olan Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever gibi sevdiğim şairlerin hayatını araştırırken sürekli karşıma çıkmasıyla
Can Yücel, Edip Cansever, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Tomris Uyar, Ömer Uluç ve yıllar içinde sayısız yazar, çizer… Buluşuyorlar, sohbet ediyorlar, rakı içiyorlar. Bir gün bir kadın geliyor masaya. Bir rivayet, kadının adı Destina. Vücudunda bir iğne olduğunu ve bulunamadığını, kalbine gitmesi halinde öleceğini anlatıyor. Hemen garsondan bir şişe rakı isteniyor ve masadakiler şişeyi imzalıyor. Şişeyi kadına verip bir sonraki tarihte yani 26 Mart’ta getirmesini istiyorlar. Yıllar ilerledikçe ve bir önceki rakı şişesi geldikçe o tarih “Ölmeme Günü” oluveriyor. Yıllar yılları kovalıyor. Her yıl 26 Mart’ta buluşuluyor, devrisi yılın rakısı masadan birine emanet edilirken geçen senenin rakısı iyi ediliyor. Son ölmeme günü 26 Mart 1985’te kutlanıyor. O yılın kahrolası 22 Ağustos’unda Turgut Uyar ölüyor. Ve bir daha 26 Mart’ta buluşulmuyor.
Tomris Uyar İçin Bir Şiir Kurma Çalışması Seni sonsuz biçiminde buldum o biçimi almıştın Sandviçlerle, kötü şehirle, terle başbaşa kalmıştın Yürüdü üstüne herkesin neonu, herkesin babaannesi Herkesin en eski olan kökü, en eski hanesi Yeşili bozup suya çevirdin, akşamı sonsuz uzattın Ne buldunsa o akşama uygun, ne buldunsa ona
Reklam
aksam.com.tr/pazar/bir-adin-... “Ayışığında oturduk / Bileğinden öptüm seni / Sonra ayakta öptüm / Dudağından öptüm seni / Kapı aralığında öptüm / Soluğunda öptüm seni / Bahçede çocuklar vardı / Çocuğundan öptüm seni / Evime götürdüm yatağımda / Kasığından öptüm seni / Başka evlerde
989 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.