Atatürk, toprak reformu yapılması için emirler verdi. Atatürk'ün amacı, toprak ağalığının mülkiyete dayalı siyasal egemenliğini kırmaktı. Bunun için de büyük çiftliklerin "nüfus yoğunluğuna ve toprağın verim derecesine göre" sınırlandırılması amaçlandı. Ancak, Atatürk'ün toprak reformu düşüncesi hiçbir zaman gerçekleşmedi.
Sayfa 10 - PdfKitabı okudu
Banka ve Diktatörlükler - Brezilya
"Brezilya'da, 1964 yılında, Başkan Goulart'ın yönetimindeki hükümet askeri bir darbe ile düşürülüyor, radikal bir toprak reformu uygulamaya niyetlenen ve petrol rafinelerini ulusallaştıran Goulart yönetimi sırasında üç yıl boyunca ertelenen Dünya Bankası kredileri, darbeden hemen sonra bu ülkeye boca ediliyordu."
Reklam
İnanç devrimleri de vardır. Şey hayır yoktur. Çünkü her konuda devrim olur mu? Çünkü her konuda devrim olmaz. Örneğin, dinde devrim olmaz, reform olur. Çünkü din bir kere elden giderse bir daha geri gelmez diye korkulur. Bir de toprakta reform olur, toprak reformu olur. Çünkü toprak da bir kere elden giderse bir daha geri gelmez diye korkulur. Biz bazen devrim yaparız, bazen reform yaparız. Ama durmadan koşarız. (Şiir okur gibi) Güneş daha doğmadan beni uyaran kimdir? Devrim eğer durmadan koşuyorsa devrimdir.
936 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yaşam ve Ölüm Yorgunu Mo Yan Çin li bir yazar 1955 doğumlu. 2012 de Nobel Edebiyat Ödülü nü alan ilk Çinli. Yasam ve Ölüm Yorgunu Can yayınlarından çıkan 933 sayfalık olağan üstü epik bir roman.Dahada enteresan olanı bu uzun romanı kırk üç günde ve kalem kağıtla yazmış olması. Eleştirmenler çalakalem yazıp anlık başarıya ulaştığını söylemiş olsalarda ; o buna karşı çıkar, ve yılların birikimiydi der. Ximen Nao yanlışlıkla ölünce Cehennemin efendisi Yama ya ölümü hakedecek bir şey yapmadığını, daha vaktinin olması gerektiğini anlatır ve yaşam döngüsü başlar.Esek olarak yeniden dünyaya gelmiştir.Ölür ölür dirilir ..Cehennemin Efendisi Yama kalpleri kinle dolu ruhların yeniden insan olarak dogmalarını istemez .Altı reenkarnasyon geçirir.Bu dönemlerde Çin deki toprak reformunu Ximen le yaşarız. Güldürür bizi , ince esprilerle. "Yaşamın karşıtı ölüm değildir. Ölümün karşıtı doğumdur. Doğum ve ölüm, yaşam diye adlandırdığımız sürecin birer parçasıdır.'' On Altı Numara" diye seslendi bana, "nasıl bir dünyada yaşıyoruz biz böyle? İkimiz de domuzuz fakat insanlar niye bize eşit davranmıyor? Ben siyah sen beyaz olduğun için mi bu? Ya da senin yakışıklı benim çirkin olmamdan mı kaynaklanıyor? Senin öyle ahım şahım bir güzelliğin de yok halbuki..." Böyle bir gerizekalıya nasıl cevap verebilirdim ki? Dünya hiç de adil bir yer olmamıştı zaten." Mo Yan, kahve içerken kendi hikâyesini uzun uzun bana anlatır gibi samimi geldi.Isimler çok karışık Yüzyıllık Yalnızlık Marquez tadında bir roman.Fakat daha edepsiz .Ben çok sevdim..
Yaşam ve Ölüm Yorgunu
Yaşam ve Ölüm YorgunuMo Yan · Can Yayınları · 2015280 okunma
Nasır kimdir? Kısaca: (özellikle fikirleri Irak-Suriye'de etkili olmuştur:
Nasır, hem İngiliz hakimiyetinden hem de Filistin sorunundan ötürü rahatsız olan "Hür Subaylar" hareketinin en önemli simalarından birisi olmuştur. Bu hareket, 1952 yılında Kral Faruk'u devirerek iktidarı ele almış ve hemen akabinde cum­ huriyeti ilan ederek, General Necip'in cumhurbaşkanı olmasını sağlamıştır. Kısa süre içerisinde ülkede mevcut olan siyasi partileri yasaklamak, "Müslüman Kar­deşler" örgütünü kapatmak gibi radikal reformların tatbik edildiği Mısır' da, Gene­ral Necip, Nasır tarafından "yeterince reformist" olmadığı gerekçesiyle iktidardan "hal edilmiş" ve Nasır ülkenin başına geçmiştir. 1955 yılında "Süveyş Kanalı'nı" "millleştiren" ve toprak reformunu uygulayan Nasır, "milliyetçi", "sosyalist" ve "Pan-Arab" fikirleri ile hem Arap dünyasında hem de çevre ülkelerde merak uyan­ dıran bir figür haline gelmiştir.
Bizde de parlamenter sistem, geniş ölçüde ağaların yararına işlemektedir. "Türk demokrasisi, ağalar saltanatının Avrupai adıdır." diyen Çetin Altan'ın fazla mübalağa ettiği söylenemez. Bu sebeple ağalar, büyük sermayeden daha da miyop görüşlü oldukları için, bizim demokrasiden şimdilik memnundur. Fakat bu durum uzun müddet devam edemez. Türkiye'de ağalar saltanatının sürüp gitmesi kolay değildir. Memleketimizde başlayan sosyal uyanış, ağalar saltanatına er geç son verecektir. Onları sosyal bir kuvvet olarak tasfiye eden ciddi bir Toprak Reformu, eninde sonunda gerçekleştirilecektir. O zaman, sahte demokrasiden çok memnun görünen ağaların, gerçek demokrasiye karşı olacakları kolayca tahmin edilebilir.
Sayfa 103 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Reklam
906 öğeden 701 ile 710 arasındakiler gösteriliyor.