Evet kâinatta hiçbir zîşuur, kâinatın bütün eczası kadar şahitleri bulunan Hâlık-ı Zülcelal'i inkâr edemez. Etse bütün kâinat onu tekzip edeceği için susar, lâkayt kalır. Fakat ona iman etmek, Kur'an-ı Azîmüşşan'ın ders verdiği gibi o Hâlık'ı sıfatları ile isimleri ile umum kâinatın şehadetine istinaden kalben tasdik etmek ve elçileriyle gönderdiği emirleri tanımak ve günah ve emre muhalefet ettiği vakit, kalben tövbe ve nedamet etmek iledir. Yoksa büyük günahları serbest işleyip istiğfar etmemek ve aldırmamak, o imandan hissesi olmadığına delildir. Her ne ise… Bediüzzaman
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Emirdağ Lâhikası 1
Kerim Birkan Demirel

Kerim Birkan Demirel

@BirkanDemirel
·
4g
Şimdi, Tanrı'ya iman etmek, Tanrı'nın var olduğuna yada Tanrı diye bir şeyin var olduğuna inanmakla aynı şey değildir. Tanrı'nın var olduğuna inanmak, basitçe belirli türden bir önermeyi kabul etmektir; ezelden beri var olan, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, kusursuz adil olan, dünyayı yaratan ve yarattıklarını seven, kişisel bir varlığın olduğunu doğrulayan bir önerme. Ancak Tanrı 'ya iman etmek, bütünüyle farklı bir konudur. Nitekim Havarilerin iman Duası şöyle başlar: "Göğün ve yerin Yaratıcısı, Her Şeye Gücü Yeten Baba Tanrı'ya inanıyorum ... " Bu sözleri tekrarlayan ve söylediklerini kast eden kişi, yalnızca belirli türden bir önermeyi doğru olarak kabul ettiğini açıklamaz, burada bundan çok daha fazlası söz konusudur. Tanrı 'ya iman etmek, O'na güvenmek, O'nu kabul etmek, hayatı­nı O'na adamak demektir. [Çünkü] inançlı bir kişiye tüm dünya farklı görünür...
Köprüden Önce On Çıkış!
Hikmet sahiplerine göre, bir kimse tövbe ettiği zaman on şeyle amel etmesi gerekir: Dili ile istiğfar etmek, Kalbi ile pişman olmak, Bedeni ile günahlardan uzaklaşmak, Bir daha dönmemeye azmetmek, Ahireti sevmek, Dünyaya buğz etmek, Allah'ın rahmetinden umut etmek, Az konuşmak, Az yemek, Az uyumak.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Aklın Mertebeleri
"Aklın Mertebeleri Ehl-i tevhid olanların hepsinde bir tevhid düşüncesi oluştuğu halde bunlar arasında da diğerlerine göre temayüz edenler vardır. "Ben bazı peygamberleri bazısından üstün kıldım" (2-253) ayetinin bir delaleti de budur. Herkes kendi üstünde olandan istifade edip onun vasıtasıyla uyanacaktır. Her insan nasibi kadar
Nefsin hastalıklarından bir diğeri, çok fazla günah işleyerek ve Allah'a karşı isyankar davranarak kalbi karartmak ve katılaştırmaktır. Bunun ilacı Allah'tan af dilemek ve her an tövbe istiğfar etmektir. Ayrıca oruç tutmaya devam etmek geceleri Teheccüd namazı kılmak, mübarek insanları ziyaret etmek, takva sahibi insanların toplantılarında bulunmak ve zikir meclislerini kaçırmamaktır. Bir zaman bir adam peygamber efendimize kalbinin katılığından şikayet etti efendimiz aleyhisselam da ona şu tavsiyede bulundu: Zikirle yumuşat! Sık sık bağışlanma dile. Çünkü ben günde 70 kere tövbe ederim. Bir başka hadisinde Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şu uyarı yaptı: İnsan bir günah işlediğinde kalbinde siyah bir leke meydana gelir. Eğer tövbe ederse kalbi temizlenir, tekrar günah işlerse leke büyümeye başlar. Sonunda bütün kalbi kararır ve günah nedir sevap nedir bilmez hale gelir.
Kul Hakkı Nasıl Ödenmeli
"Buna göre, gasp, hırsızlık veya izinsiz alma gibi yollarla elde edilen haram para veya mal, sahipleri biliniyor ise kendilerine yahut mirasçılarına, bilinmiyor ise fakirlere veya hayır kurumlarına onların namına sadaka olarak verilmelidir. Ayrıca, yapılan bu kusurlardan dolayı da Allah’tan af ve mağfiret dilenmelidir.Mal ya da darp gibi şeylerle ilgili olmayan gıybet, bühtan gibi hak ihlallerinde en doğrusu, hak sahibine durumu anlatıp helalleşmek olmakla beraber, her zaman bu şartı yerine getirmek mümkün olmadığından ya da insanlar bundan çekindiklerinden, kendi adına tövbe edip, hak sahibi namına da istiğfar etmek, dua etmek ya da hayır hasenat yaparak sevabını ona bağışlamak, bu tür hak ihlallerine keffaret olur." (İbn Teymiyye, el-Fetâva’l-Kübrâ, I, 113).
KADİR GECESİNE DAİR Bu gece Ramazan'ın 27. gecesi. Çoğumuz Kadir gecesi deyince doğrudan 27. geceyi düşünüyoruz. Bu yazıda kadir gecesine ilişkin bazı bilgiler vermeye çalışacağım. 1. ADI NEREDEN GELİYOR? Bu geceye niçin “kadir” adının verildiği konusunda üç farklı görüş vardır: a) “Kadr”, takdir etmek demektir. Allah, ezelde takdir
Reklam
186 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.