Romantizm akımıyla gotik edebiyatın harmanlandığı bu eseri yazar, henüz 19-20 yaşlarındayken yazmıştır. Arkadaşlarıyla birer hayalet öyküsü yazmaya karar vermeleri üzerine günlerce aklına bir şey gelmemiş, daha sonra gördüğü kabusun etkisiyle romanı yazmıştır.
"Frankenstein", sanılanın aksine yaratığın değil; yaratıcısının ismidir. Tanrıların ateşini çalıp insanlıkla paylaşarak bilimin, teknolojinin ve aydınlanmanın önünü açmasıyla ve bu davranışı yüzünden sonsuza kadar ceza alıp işkenceye mahkum edilmesiyle bilinen Prometheus'un romandaki karşılığı bilim insanı Frankenstein'dir.
Frankenstein karakteri için, romandaki benzerliklerden yola çıkılarak, yazarın eşinden esinlendiği söylenir.
Toplum dışına itilmiş, anlaşılmamış, sevilmemiş bir yaratığın iç dünyasının derinliklerine inmek eşsiz bir deneyim. İnsanın dünyadaki en büyük arzuları anlaşılmak, sevilmek ve kabul görmektir. Yaratığın da aynı hisler ve ihtiyaçlarla kendisine benzeyen bir eş istemesi psikolojik temelli incelemeler sunuyor bize. Ve nihayet kendi elleriyle can verdiği yaratığın yol açtığı yıkımlara yakından hem de en yakınlarından tanık olmanın getirdiği ıstırabı Frankenstein'ın ağzından dinlemelisiniz.