Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayatın Anlamı
3.Kısım Anlam Tutulması Anton Çehov'un Tri Sestry oyunundan şu kısa diyaloğu dü- şünelim: MASHA: Bir anlam yok mu? TOOZENBACH: Anlam mı? (...) Şuraya bak; kar yağıyor. Bunun anlamı ne? Kar bir ifade ya da sembol değildir. Anlatabildiğimiz kada- nyla gök kubbenin kederlenmesinin bir alegorisi değildir. Philip Larkin'in baharı
Socrates, insanların bile isteye kötülük yapmadığını, insanların kötülük taşıyan eylemde bulunmasının nedeninin bilgisizlik olduğunu ifade eder. Spinoza da Tractatus Politicus adlı metninde, bireylerin kudretinin dayandığı noktanın ortak çıkar birliği olduğunu belirtir. Birey, salt kendi çıkarına yönelik eylemde bulunduğunda bu ona yarar sağlar ne var ki düşman da kazanır. Kendini korumak için egemen sınıfların Devlet aygıtını oluşturması, polis, asker ve din adamlarını yanına çekmesi boşuna değildir. Çünkü efendi özgür olmadığından, kölenin varlığı dolayısıyla yaşamını sürdürdüğünden, var oluşu bu kölelik rejimine bağlı olduğundan, onu koruyacak bir tabakaya, bir aygıta ihtiyaç duyduğu gibi, topluma da rıza kültürünü empoze eden rahipler, din adamları, entelektüeller, sanatçılar, avukatlar vs.. kullanır. Toplumun çıkarına olan, bireyin de çıkarına olması gereken ile bireyin çıkarı için toplumun üretimde bulunması bir kendini bilmezlik hali olduğu gibi efendinin de yararına değildir çünkü o bu durumda hiçbir şekilde özgür değildir, etrafını onu koruyacak ordularla donatmıştır. Demek ki efendi, efendi olmak bakımından özgürlükten mahrum olduğu gibi onun yararına olan bilgiden de mahrumdur. Socrates’in kötülük üzerine belirtmiş olduğu argüman her ne kadar başka örneklerle pekişse de, yukarıda ifade edilen mücadele sahasına da pekala uygulanabilir.
Reklam
Marksizm özünde çok güçlü bir perspektife sahiptir. Buna karşılık Marksizmin her bir türü önemli bir noktayı kaçırmıştır. O da, insan arzusunun- veya tutku diyelim- zorunluluğun önüne çoğunlukla geçmediğini düşünmesidir. Arzunun biçimini yaratan, algıyı oluşturan salt egemen sınıfın egemen bilinci değil, tıpkı kültürün salt egemen kültürün bilinci
Marksizm özünde çok güçlü bir perspektife sahiptir. Buna karşılık Marksizmin her bir türü önemli bir noktayı kaçırmıştır. O da, insan arzusunun- veya tutku diyelim- zorunluluğun önüne çoğunlukla geçmediğidir. Arzunun biçimini yaratan, algıyı oluşturan salt egemen sınıfın egemen bilinci değil, tıpkı kültürün salt egemen kültürün bilinci olmadığı
"Tümevarım süreci, deneyimlerimizle bağdaştırılabilecek en basit yasayı doğru olarak kabul etmekten ibarettir. ... Ancak bu prosedürün mantıksal bir gerekçesi yok, yalnızca psikolojik bir gerekçesi var.” — Ludwig Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus
Gotik Yunus - "Türk halk dili ile iki sermon"
Caffil olma aths goesingi, halinga bak oeleni goer, Ruenelit itma doeniede, yasuclerung deleni goer. Nitscheler yatir duessuebeni, gir nulan tstheyan uessuebeni, Czuemuekleri tsassabeni, tsthuerrybeni olam guer. Kym ach iduep kilir zari, kuenethdur ellinde vuari, Gutsthmisth yatir kari giri, miczkynueri guueleni goer. Czorma hallynkymczene
Reklam
Ne demiş üstad "Tractatus"taki tek anlaşılabilir ya da kısa ya da kesin ya da belirgin ya da net ya da açık ya da seçik duru ya da sade ya da 'yeter ama' cümlesinde; -Üzerinde konuşmaya değmeyecek şeyler hakkında susul­sun, non-stop..
100'lük liste
Güzel liste. Bir kaçı çıkarılabilir ama genel anlamda bir kıta felsefesi hattı çizmek için ideal. En iyi 100 Felsefe Metni’ni bir dergi tanımadığım aydınlarla belirlemişler: 1- devlet – platon 2- saf aklın eleştirisi – immanuel kant 3- böyle buyurdu zerdüşt – friedrich nietzsche 4- varlık ve zaman – martin heidegger 5- ethica – baruch
“Söylenebilir ne varsa, açık söylenebilir; üzerine konuşulamayan konusunda da susmalı.” [Ludwig Wittgenstein / Tractatus Logico-Philosophicus]
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.