"Kral Thingol'den ne gibi bir rican olacak?" diye sordu Beleg çocuğa.
"Onun şövalyelerine katılıp babamın intikamını almak için Morgoth'a karşı sefere çıkmak istiyorum," dedi Túrin.
"Yıllar geçip de yaşın erdiğinde bu pekâlâ mümkün olabilir," dedi Beleg. "Çünkü henüz çok küçük olduğun halde sende mert bir savaşçının yüreğini görüyorum ve eğer söylediklerini hayata geçirebilirsen, Sarsılmaz Húrin'in oğluna yaraşır bir iş başardın demektir."
Sayfa 124Kitabı okudu
Omzunun üstünden başını çevirerek babasının evine son bir kez bakınca, ayrılık acısı bir kılıç misali içini delip geçti ve şöyle haykırmaktan kendini alamadı: "Morwen, Morwen, seni bir daha ne zaman görebileceğim?" Evin kapısının eşiğinde durmuş dışarıdaki sessiz karanlığa kulak kabartmakta olan annesi, ağaçlık tepelerde yankılanan bu çığlığı duydukça kapının yanındaki kazığı öyle sıkı kavramıştı ki parmakları parçalanmıştı. Oysa bu, Túrin'in çekeceği acıların henüz ilkiydi.
Sayfa 123 - TúrinKitabı okudu
Sonra kılıcını çekti ve, “Selam Gurthang, ölüm demiri, artık yalnızca sen kalacaksın!” dedi. “Ama, seni kullanan elden başka ne bey, ne sadakat bilirsin? Sen hiçbir kandan kaçınmazsın. Túrin Turambar’ı alır mısın? Beni çabuk öldürür müsün?”
Ve kılıç, soğuk bir sesle çınlayarak yanıtladı: “Evet, kanını içerim ki efendim Beleg’in ve haksız yere öldürülen Brandir’in kanını unutabileyim. Seni çabuk öldüreceğim.”
İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Elveda, sen, iki kere sevdiğim! A Túrin Turambar turun ambartanen: kadersizliğin kölesi olan kaderin efendisi. Ne mutlu ki ölüp gidene! "
“Şimdi Túrin Finduilas'tan neler geçtiğini öğrendiğinde, öfkelenmişti ve Gwindor'a şunları söyledi: 'Aşık olmak için seni kurtarmaya ve uğruna saklıyorum. Ama şimdi bana doğru adımı ihanet etmek için beni hasta ettin ve saklandığım kıyametimi üzerime çağır. '
Bedap ve Trin'de gördüğü çekingenliğin kendi kapalılığına bir yanıt, bir tepki olduğunu, nazik ama şimdiden korkunç içine kapalı kişiliğinin kendi duvarını oluşturabileceğini ve bunu yalnızca büyük güç veya büyük bağlılığın aşabileceğini hiç aklına getirmemişti.
