Alpharabius

Alpharabius
@tsktl1336
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Hiçbir şey
16 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
Yabancılaşma
Yabancılaşma, insanın üzerine çöken en ağır duygu olmalı, yaşattığı dünyasızlığıyla. Panik atağın ölüm agonisini andıran çaresizliğinden ya da depresyonun iflah olmayacağına inanılan karamsarlığından da ağır. Panik atağa dünyaya yönelik bir imdat çağrısı, depresyona dünyaya yönelik bir öfke eşlik eder, yabancılaşmada ise dünya silinir. Ölmekten korkmamızın temelinde dünyamızı kaybetme korkusu bulunur, çünkü insan ve dünyası bir bütündür. Bu, yaşamazlık sonucu duyulan ve semptom niteliğindeki ölüm korkularından farklı, hepimizde varolan içgüdüsel bir korkudur, hayatta kalmamızı sağlar. Yabancılaşma ağır bir duygu, çünkü dünyasından kopma süreci bir kez üzerine çökmeye başladığında, insanın dünyasıyla yeniden buluşması mümkün olmayabilir. İlişkisizlikle, beklentilerin tükenmesiyle, anlamsızlıkla ve boşluk duygularıyla başlayan yabancılaşma, uç durumlarda intihar eğilimine de neden olabilir. İnsan ancak dünyasıyla birlikte varolabildiğinden, böyle bir durum, doğal olarak, insanın kendi benliğinden de kopmasıyla sonlanabilir.
Metis YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Karşımıza çıkıveren her türlü sorumluluğu sessizce kabul edivermek kendimize karşı en büyük sorumsuzluktur. John Cage
"Bırak tahmin edeyim," dedi Stevie. "Bu ayna nöronlar duyguları da taklit ediyorlar." "Doğru. Biriyle etkileşime girdiğimiz zaman, o kişinin davranışlarını gözlemlemekten daha fazlasını yaparız. Beynimizde onların eylem, izlenim ve duygularının içsel bir betimlemesini yaratırız; eylemde bulunan, algılayan ve hisseden kendimizmiş gibi."(Elijah)
Sayfa 120 - April YayıncılıkKitabı yarım bıraktı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanlar, bütün öteki yaratıklardan özellikle taklit etmeye olağanüstü yetili olmalarıyla ayrılır ve ilk bilgilerini de taklit yoluyla elde ederler.
(Sounders)"Ama Locke, Tanrı'ya inanırdı" dedi Sounders. "Ayrıca İngiliz Milletler Topluluğu'nun hoş görmediği tek dini grubun, Tanrı'nın ahlak yasalarına uymaları konusunda güvenilemeyecekleri için 'ateistler' olduğunu söylemiştir." (Elijah)"Mesele din konusuna gelince Locke mantıken tutarsızdı. Gerçi onu suçlayamam, çünkü 1600'ler Tanrı'sız putperestler için özellikle hoşgörülü zamanlar değildi." Elijah duraksadı. "Yine de sonraki deneyciler her şeye gücü yeten bir Yaratıcı'yı deneysel kanıt yokluğundan ötürü reddetti."
Sayfa 29 - April YayıncılıkKitabı yarım bıraktı
Reklam
Reklam
72 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.