Benim için ya hep ya hiçtir. Cana candır... Benim hayatımı aldıysan, sen de kendi hayatını vereceksin bana; acımadan ve dönüşü olmayacak bir biçimde. Yoksa başka türlüsünü istemem.
Masanın üstünde yazı makinesi, kâğıtlar, kâğıtlar, kâğıtlar. Dağınıktı bu genç. Yazardı da. Üç beş saat önce eğlencelik olsun diye dövdüğümüz adam gibi kitap meraklısı. Ne var ki o okuyucu bu da yazıcıydı.