IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA
Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir.
Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Kitaplarım, kitaplarım...
Bütün samimiyetimle söylüyorum ki, bütün eşyalarım içerisinde en mühim olanları onlar. Her birinin benim için apayrı manaları var..
Sayfa 159
Konuşmak zor lakin susmak da ölüm gibi...
Sayfa 140
Geçmişini bilmeyen milletlerin geleceğini başkaları planlar denilir. Hepimiz Türk milletinin efradıyız. Farklı coğrafyalarda olsak bile aynı ağacın dallarıyız.
Sayfa 127
Gülümsüyor. Hayır hayır gülümsemiyor. Benden başka hiç kimsenin görmediği, üstelik ucunda çok kuvvetli bir zehir olan bir hançeri çıkarıyor ve tam yüreğimin ortasına saplıyor. Derler ki, kara sevda tabirinin bir izahı varmış. Meğer insanın yüreğinin ortasında siyah bir nokta bulunurmuş. Aşk, oradan kaynaklanırmış. İşte o gülüşler tam oraya sirayet ediyor.
Sayfa 81
Aliya İzzetbegoviç'in Mostar'daki tepeye Hırvatlar tarafından dikilen devasa haç için yaptığı yorum; "Ne kadar yükseğe haç dikerlerse diksinler, gökyüzüne baktıklarında hep hilâli görecekler. Hilâlden daha yükseğe haç dikemezler!"
Yahya Kemal diyordu ya hani; "Türk'ün gönlünde nehir varsa Tuna'dır" diye...
Ben Hüsrev Oruçeviç. Adımı bir Osmanlı valisi olan Gazi Hüsrev Bey'den almış bir Boşnak'ım. Ancak Balkanlar'da Müslüman demek Türk demek olduğu için ay yıldıza sevdalıyım. Osmanlı ordusunun neferlerinden ve dahi gazilerinden birisi olmak bana bu dünyada bahşedilebilecek en büyük şereftir. Allah'a hamd olsun, zor zamanlarda yaşadım amma ve lakin Müslümanlığımı yitirmedim.
Türkiye bizim için bir anne gibiydi. Dünyanın neresine gidersek gidelim, ayağımız hep onda sabit kalıyordu...
Kesinlikle :)
Yahu, usta, herhalde dünyada yemek parasını vermemek için değil vermek için kavga eden tek millet biziz.
Savaşta insan kalabilmek kolay değil. Ne olursa olsun barıştan yana olmak lazım. Ben iki büyük savaşa katılmış birisi olarak bunu bütün varlığımla hissediyorum. Savaş gerçek bir felaket...