G.D.: Topkapı sarayının mimarisini nasıl buluyorsunuz?
D.K.: Bir imparatorluk havası vardır. Bize özgüdür. Bir yaşam perspektifi içerir. Versailles’la karşılaştıramazsınız. Tabii içine girerseniz, bir köşk belki hoşunuza gider, Bağdat Köşkü falan. Ermenilerin yaptığı eserler de var, onlar da Avrupa taklidi.
Düşünsenize, 19. yüzyıla gelmişsiniz, iki tane Türk mimar var. Gerisi Ermeni. Öyle Osmanlı için Türk’tür, şöyle büyük, böyle büvük diyorsunuz, ama Osmanlı Türkçeyi konuşmuyordu bile. Dilin içine Arapçayı, Farsçayı doldurmuş. Halk da zaten onun dilini anlamıyor.
Röportaj: Deniz Hakyemez - Okan İrtem