Ey Türk! Bu satırlarda mazinin destanlarını, hâlinin hicranlarını söylemek ve inlemek istedim. Bir keman gibi…
Bu kemanı ana vatanın sinesinden yonttum. Tellerini kalbinin damarlarından çıkardım. İstedim ki bu sazın ahengini yalnız sen duyasın. Bu acıklı iniltiler yalnız sana dokunsun.
Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmaya hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin!...
Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmağa hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin!...
Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmaya hak kazanamamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin...
Bu kitabı sizi düşünerek, sizin için yazdım. Bela gecelerinde, yaşım sızarak, yüreğim sızlayarak yazdım.
Ey Türk! Bu satırlarda mazinin destanlarını, bugünün ayrılık acılarını söylemek ve inlemek istedim. Bir keman gibi...
« Bu kemanı, ana vatanın sinesinden yonttum. Tellerini kalbimin damarlarından çıkardım. İstedim ki bu sazın ahengini yalnız sen duyasın.
Bu acıklı iniltiler yalnız sana dokunsun.»
Sayfa 11 - Kardelen Yayınları (Şişli, 20 Mart 1922)Kitabı okudu
Yazarın Önsözü
TÜRK İLİ ZEYBEKLERİNE
Bu kitabı sizi düşünerek, sizin için yazdım. Bela gecelerinde, yaşım sızarak, yüreğim sızlayarak yazdım.
Ey Türk! Bu satırlarda mazinin destanlarını, halinin hicranlarını söylemek ve inlemek istedim. Bir keman gibi...
Bu kemanı ana vatanın sinesinden yonttum. Tellerini kalbimin damarlarından