_Nihal Atsız:
_Bu memleket gerizekâlılarla, delilerle, ruh hastalarıyla doludur. _En büyük kahramanlığı yapsanız bile en küçük bir karşılık beklemeyiniz.
_Bütün dünyada yurt düşmanlarına müsamaha
Melikşah Sezen / Vuslat Dergisi
Türkçülük İdeolojisi ve Mâturîdîlik: Bir İdeoloji İstikametinde Mâturîdîliğin Keşf ve İstismarı
Ehl-i Sünnet dairesi içinde yer alan kelâm fırkalarının kurucu iki reisinden bir tanesi olan İmam Ebû Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâturîdî es-Semerkandî (ö. 333/944) ve ona nispetle anılagelen itikadî
Türk Kültürüne Hizmet Vakfı “2023 Cumhuriyet’in 100. Yılına Armağan Projeleri” kapsamında Kültürümüzün Temelini Oluşturan Değerli İnsanlarımızın Biyografileri (6 cilt), Cumhuriyetin 100. Yılında 100 Türk Büyüğü-Tarihte Türk Büyükleri (5 cilt), Çağdaş Yabancıların Gözünden Fatih Sultan Mehmed (1 kitap) olmak üzere üç ayrı başlık altında 12 adet
YAVRULARINI YİYEN DİŞİ KEDİ: BÂBIÂLİ
Ve, o günlerde Peyami Safa vefat etti (15 Haziran 1961).
Haber gazeteye geç geldiğinden Ankara matrisi çoktan gitmişti. İstanbul baskısına koymak imkânı elbette vardı. Fakat gece sekreterinde tuhaf bir tereddüt seziliyordu. Peyami Safa ismi «netameli» bir hal almıştı. Geçici rejimin en tanınmış muhalif
ATSIZ'IN İLK MİSAFİRLİĞİ
Ertesi gün Atsız bize misafir gelecekti. İki üç arkadaş daha... Öğle üzeri Üsküdar iskelesinde buluştuk, yavaş yavaş yürüyerek eve geldik. Bu, Atsız'ın bize ilk gelişiydi. Rahatsızlığı sebebiyle riayet ettiği perhizi bildiğim için, yemekleri mümkün mertebe yağsız, acısız, tuzsuz, baharatsız, kızartmasız
«KUDRETLİ ALBAY>>
27 Mayıs 1960 günü girişilen askerî darbe harekâtı kolayca başarıya ulaşmıştı. Memleketin idaresini «Milli Birlik Komitesi» adı verilen bir cunta üzerine almıştı. Komitenin kimlerden meydana geldiği uzun zaman açıklanmamıştı. Yeni yeni ortaya çıkıyordu. Fakat, -o zamanki deyimiyle- inkılâbın önde gelen şahsiyetleri belli
Genel Çerçeve
Kitabın altı dile çevrilmiş olması bize ilk elde, önemli bir eser olduğunun altını çiziyor. Altı dile çevrilmesinin sebebi muhtemel olarak, 19. yüzyılın, Osmanlı içerisinde yer alan milletler açısından büyük önem taşımasıdır. Yazarın da belirttiği üzere bu eser, Akdeniz coğrafyasının oyun kurucusu olan Osmanlı İmparatorluğunun
Kitap Atsız’ın doğumu ve çocukluğu ile başlıyor. Gümüşhane’li bir baba ve Trabzon’lu bir anneden doğduğunu öğreniyoruz. Kendisi dışında iki kardeşi var. Birisi yine Atsız’la beraber yol yürümüş Nejdet Sançar’dır.
Liseyi bitirdikten sonra Askeri Tıbbiye’yi kazandığını görüyoruz. Bu tıbbiyeden atılmıştır. Atılma sebebini şöyle anlatıyor:
“O zaman
"Türkçülük, din gibi derin, tasavvuf gibi mistik bir sistemdir. Ondaki ihtişamı ve bu uğurda ölmekteki ululuğu ancak ruhunda istidat olanlar duyabilir. "
Orkun, 68.sayı 18ocak 1952
Türkçülüğün Önemli Meseleleri
Türkçülük, bütün Türklerin tek devlet halinde birleşerek, her bakımdan bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür.
Bunun değişmeyen iki unsuru vardır: Soyculuk, Turancılık.
Soyculuk, ilk önce bir milli savunma vasıtasıdır. Türkelindeki azınlıkların, kendi aralarında gizlice yürüttükleri, soy şuuruna karşı