Meseleyi derinden kavrayan Mustafa Kemal Atatürk "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür" demişti. Eğer, bu sözün doğruluğuna inanıyorsak, acı duyma pahasına belirtmek zorundayım ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli ağır bir saldırı altında. Çünkü bu ülkenin kültürü çürüyor, yozlaşıyor. (2003)
Sayfa 137
"Bu müzelerden biri olan Eski Şark Eserleri Müzesi'nin çok pence­reli bir odasında, geniş, dikdörtgen bir masanın başında oturuyorum. Karşımdaki duvarda yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin sevgili kurucusu  ve kahramanı, açık yüzlü, hüzünlü bakışlı Atatürk'ün büyük bir fo­toğrafı asılı. Bazı açılardan çağımızın en önemli siyasetçilerinden biri olan bu dikkate değer insan için söylenecek ve yazılacak daha pek çok  şey var. Ama gerçekleştirdikleriyle yeni bir çağ başlatmış da olsalar,  benim işim çagdaş "kahramanlar"la degil. Ben Sümeroloğum ve çok  uzak geçmişin, çoktan beridir unutulmuş "kahramanları"dır benim  işim."
Reklam
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Mustafa Kemal Atatürk
"24'ündeki Deniz'i ve 17'sindeki Eren'in yaşını büyüttükten sonra idam edenler, gerçekten Türkiye Cumhuriyeti'nin bekâsını düşündüler değil mi? Bence de...
Osmanlı devletini "arkadan vuran Araplar” mı yıktı, yoksa Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran "Türkler" mi?
Sayfa 127Kitabı okudu
481 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Serenad für Nadia!
Albert Einstein tarafından Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına (İsmet İnönü) 17 Eylül 1933 tarihinde bazı Avrupalı bilim adamlarının Türkiye’ye kabul edilmesi ve çalışmalarına burada devam etmesi için mektup yazıldığını biliyor muydunuz? Serenad’ı okurken çoğu yerde durup uzun uzun araştırmalar yaptım. Beni cahil hissettiren kitapları daha da ayrı seviyorum. “Struma faciası”, “Mavi Alay” gibi birçok tarihi olayı ilk defa duydum. Derin araştırmalar yapınca devletlerin gerçekten de kötülüğün sürdürülmesi için varolduklarını düşünmeye başladım. Serenad acılarla dolu bir aşk hikayesinin yanında birçoğumuzun bilmediği trajik tarihi gerçekliklerle dolu bir eser. Bizi Nazi Almanya’sının karanlık günlerine götüren kitap, Avrupa’daki Yahudi soykırımı sonrası Türkiye’ye sığınan 190 bilim insanından biri olan Maximilian Wagner’in acı dolu hikayesini anlatıyor. Zülfü Livaneli’nin “Kardeşimin Hikayesi” eserini yıllar önce okumuştum ve hala aklımda. Serenad da öyle olacak eminim ki. Kurgunun tarihi olaylarla birleşmesi ve gizem kitabın akıcılığını arttırıyor. Kitap okuma alışkanlığı elde etmek isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. Kitaptan sevdiğim bir alıntı: "Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!" "Peki, sen ne görüyorsun bakalım?" "İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan." Keyifli okumalar 1K…
Serenad
Serenad
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,7bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.