Uluma (Howl)
carl solomon için gördüm kuşağımın en iyi beyinlerinin çılgınlıkla yıkıldığını, histerik çıplaklıkla açlıktan geberdiğini, zenci sokakların şafağında gördüm onları bozuk kafalarıyla mal ararken, gecenin makinesinde yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için yanıp tutuşan melek kafalı hipsterler, yoksulluk ve paçavralar ve sahte gözlerle
Didem MADAK Edebiyat sahnesinin çiçekli ve anne kokan şiirlerinin güzel kadın şairi, Didem Madak’ın hayat hikayesidir. Didem Madak, 8 Nisan 1970’de İzmir’de doğar. Annesi Füsun, Madak doğduktan 6 yıl sonra şiirlerinde bahsettiği ‘uzun siyah saçlı kız’ Işıl’ı dünyaya getirir. Öğretmen olan anne babaları ile birlikte çok mutlu olan bu iki kız
Reklam
Turuncu gemi
Deniz kenarı soğuk Hem de karanlık basıyor Havada tam kar havası ha Gidilmesi zor yerler var gidilmesi gereken Hadi gülüm toparlan gidiyoruz Yaşamak için ölmek sırası bizde Gitmeden yetişelim gemiye çabuk
Kitap okurken sessizlik isteyenlere inat:
Üzerine oturduğum turuncu koltuğun, yanı başımdaki pis kokulu küllüğün, halıyla kaplı odanın, sokakta bağrışarak futbol oynayan çocukların, uzaktan gelen gemi düdüklerinin aklımdan uzaklaştığını ve önümde yeni bir dünyanın kelime kelime, cümle cümle açıldığını hissederdim.
Sayfa 11 - YAPI KREDİ YAYINLARI
Turuncu Defter
Bir şeyler doğuyor içinde bir umut sanki her zaman kinden farklı bir umut daha çok çiçek gibi, birisi değdiği de kırılacak kadar narin aynı zamanda bir taşı delip yeryüzüne çıkabilecek kadar kadar güçlü farklı bir umut seni o yanlız kaldığın denizin içinden alıp cikaracak gibi aynı zamanda da seni o denizde sürükleyip bir okyanusun ortasında bıkacak gibi yada seni bir göldeki lotus çiçeklerinin o güzel kokusunun içine bırakacak kadar güzel yada sazliklarin icinden geçip bir bataklığın ortasına bırakacak kadar acımasız bir umut seni nereye götüreceğini bilmediğin bir gemi gibi bir umut doğuyor içinde ...
Tertemiz üniformasıyla çok gösterişli bir görünüşü olan İngiliz General Sir Alan Cunningham, Hayfa Limanı'na çıkıp askerleri kibarca selamladı. Her şey ne iyi başlamıştı ve her şey ne kadar kötü bitiyor, diye düşündü. Kurtarıcı'nın haçını taşıdığı taşlar üzerinden ancak yaya geçilebileceğini düşünerek Yafa Kapısı'nda atından inen Lord Allenby'nin eşsiz davranışıyla, o sabah kendisinin Kudüs'ten kaçamak tüyüşü arasında umutlardan koca bir dünya harcanmıştı. Nice çabalar bu toprağa gömülmüş, nice Ingiliz bu toprakları ele geçirmek ve birbiriyle çelişen inanılmaz bir vaatler dizisi adına yönetmek için canını vermişti! Şimdi, bütün bu hayal kırıklıklarından, bu kadar yıldan sonra başarısızlık büyük. Gidiyoruz, ardımızda savaş ve sefaletten başka şey kalmayacak." Karasularının sınırına vardığında, Sir Alan Cunningham kruvazörü durdu. Filistin'deki Ingiliz mandasının resmen sona erişini son bir törenle kutlamak gerekiyordu. Koca bir donanma ateşi, geminin bir ucundan ötekine geceyi turuncu, kırmızı ve sarı demetlerle lekeleyip Akdeniz göklerini aydınlattı. Son kıvılcım da denize düştüğünde, Sir Alan düşündü: "Bu kez, her şey sona erdi." Saatine baktı. Henüz yirmi üçtü. Filistin'deki İngiliz mandası son bir yanlış yapılmadan bitmezlik edememişti. Bir saat erken sona ermişti. Gemi komutanı Greenwich'in yaz saatiyle Filistin saati arasındaki farkı hesaba katmayı unutmuştu.
Reklam
38 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.