Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyza E

165 syf.
9/10 puan verdi
".. bu yüzden ne istediğini açıkça söylemesine rağmen istedikleri olmayan çocuklar, artık ne istediğini söylemeyi de bırakırlar." Kendi çocukluğundan gelen deneyimlerini kendi çocuğuna hem yansıtmaya hem de yansıtmamaya çalışan bir annenin hayatına konuk oluyoruz. Kaleminin akıcılığından mı anılardan oluştuğundan mı bilemiyorum ama elime aldığım gibi bitirdiğim bir eser oldu. Bu kitabı okuduktan sonra ne kadar genç bir insan olsam da çocukluk anılarımı çok zor hatırlıyorum ve bu kitabı okuduktan sonra ufak tefek de olsa o anılara ulaşmamı sağladı. Küçük de olsa eskiye dair güzel ve kötü anıları hatırlamak bile beni çok mutlu etti. Anne olmadığım için ne söylesem havada ve yapmacık kalacak ama bir şey söyleme hakım olsaydı anne olursam bu kitabı unutmayacağım. Belki iddialı bir cümle evet. Lakin bu kitabı okuduktan sonra ne kadar ufak bir olay gibi gözüken aslında arkasında derin bir sorun olan durumları fark ettim. Ve bunları benim de yaşadığımı hatırlamama da yardımcı oldu. Hatta bu kitabı okuyan herkesin böyle bir cümle kuracağına eminim. Bizim sorunumuz çocukların çocuk olması çünkü. Eğer ilerde bir çocuk düşünürsem es geçilmemesi adına aklımın bir köşesine ve buraya yazıyorum. Çocukken, 'Bir kere çocuk oluyorum bırakın istediğimi yapayım,' diyecek kadar büyümemişsindir. Bunu diyebilecek kadar büyüdüğünde de bir daha çocuk olamayacak yaşa gelmişsindir.
Çocukluğum ve Çocuğum
Çocukluğum ve ÇocuğumAslı Kocaeli · Küsurat Yayınları · 2021222 okunma
Reklam
170 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Dehşet veren cinayetten geriye kalanları birleştirmek ne kadar zor olabilirdi? Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen başlangıcı ve bitişi merak uyandırıcı ve sürükleyici bir şekilde yapmasıyla akıcı bir okuma yaşadığımı dile getirebilirim. Polisiye kitaplarını çok sevdiğimi bilenler bilir. Bu kitap için şunu söyleyebilirim ki samimi bir ortam
Labrador
LabradorErhan Güler · İkinci Adam Yayınları · 202077 okunma
74 syf.
8/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
"Neden sadece Gregor en ufak bir gecikmesinden bile kuşku duyulan bir firmada çalışmaya mahkum edilmişti acaba?" Kafka'nın en popüler eseri Dönüşüm olduğu bir gerçek. Genellikle bu eseriyle tanışılır ya devamı gelir ya da gelmez. Diyeceksiniz ki bu her kitap için böyle değil mi? Aslında evet, doğru. Kült eserlerinin şöyle bir gerçekliği
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
125 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
"Tesadüfler her zaman iyiydi. Aniden oluşur ve devinimler doğal hal alırdı. Üstelik merakı da bir nebze uysallaştırırdı." Tesadüflere inanır mısınız yoksa onları kullanır mısınız? İsimsiz ve Babil'in tanışmalarıyla birlikte bir hayatın perdelerini aralıyoruz. Ne demişler bir lisan bir insan, eser sonunda daha bir anlamlı hale gelen bir söz oldu benim için. Yazarın kalemiyle daha önceden tanışıyor olmama rağmen her eserinde farklı bir deneyim yaşattığını, kendini tekrarlamadığını söyleyebilirim. Felsefeye olan tutumunu her eserinde görebiliyoruz. Bu eserinde de diğer eserlerine nazaran daha fazla hissettim. Gerek fazlaca terimlere yer verilmesi gerekse daha fazla sorgulamalara değinilmesiyle. Lakin içerik bütünlüğünde baktığımda biraz yetersiz gibi hissettiğimi dile getirmeden edemeyeceğim. Parçaların tam birleştiğini hissedemedim. Girişimiz sorgulayarak başlıyor ve bu sorgulamalardan gelen meraklar da bir tanışmaya vesile oluyor. Bu tanışmanın getirisiyle bir kadının hayatına konuk oluyoruz. Değinilen sorunların ne kadar önemli olduğunu ve karakterimizin kendini kurtaracak o zekice planı oldukça sevdim. Ters köşe yapılan birçok yer vardı :) Son bölüm oldukça şaşırtıcıydı. Kaleminiz daim olsun.
Babil
BabilMetin Kaya · Cinius Yayınları · 20219 okunma
288 syf.
7/10 puan verdi
"İnsan yüreği sevginin doruklarına çıkarken molalar verse de, kindar duyguların dik yokuşunda nadiren durur." Yazarın kalemine daha önceden tanık olmuştum. Bu eserinde kaleminin gerçekliğini, dönemsel olayları yansıtılması, duyguların etkisini ve birçok ayrıntıyı ele alışının kaliteliğine tekrar şahit oldum. Eserin başlangıcını bir türlü yapamasam da ortalara doğru konuya dalabilmem ile oldukça keyifli bir okuma yaşadığımı dile getirebilirim. Goriot Baba ve kızlarıyla olan ilişkisi hakkında ne söylersem söyleyeyim spoiler olacak gibi :) Lakin şunu dile getirmeden geçemeyeceğim, yazarın hayatı hakkında bilginiz varsa belki bana hak verebilirsiniz. Yazarın böyle bir baba yaratması ve evlatlarının bu tarz bir karakterde olmasının sebebi bence Balzac'ın ailesinde göremediği ilgi, sevgiyi eğer baba olsaydım nasıl olurdum düşüncesiyle hareket ettiğini düşünüyorum. Ve böyle bir babanın çocuklarının bu kadar zıt olması da yine ailesinin yaşattığı travmalardan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Ne kadar doğru ne kadar yanlış orası tartışılır. Benim üzerimde bıraktığı etki bu yönde oldu. Dolu dolu bir okuma oldu gerek Paris hakkında edinilen izlenimler, duygular, ebeveynlik, kadın-erkek ilişkileri, savaşlar, değer yargılarını Balzac'ın gözünden gördük. Ufak bir tavsiye yazarın hayatı hakkında ufak da olsa bir araştırma yapılarak okursanız oldukça çıkarım dolu bir okuma olacağını söyleyebilirim.
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,8bin okunma
Reklam
116 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
"Toza alışana kadar birkaç dakika öksürüyorum ama birazdan geçeceğini biliyorum. Buradaki diğer her şeyin ne zaman nasıl olacağını bildiğim gibi..." O Zaman Gerçeği Nasıl Öğreneceğiz? eserinde 10 farklı küçük kız çocuğunu barındıran, bir çocuğun anılarının ufak kesitlerine ortak olduğumuz öykülerden oluşmakta. Herkes çocuk olmuştur. Doğanın kanunu bu bazılarınızın gerek mükemmel denecek kadar harika bir çocukluğu olmasına rağmen birçoğunuzun da çok erken yaşta zorluklara karşı gelerek başlamıştır. Sevgiyle büyüyen, şiddetle büyüyen, görmezden gelinerek büyüyen ve daha niceleri.. Çocukluk o kadar öneme sahip ki yetişkin olduğumuz dönemlerde geride kaldı o günler gözüyle bakarız. Halbuki hiç beklemediğiniz bir anda yaşadığınız 'önemsiz' görünen bir durumla karşı karşıya kaldığınızda beklenmeyen bir etkisi yaratabilir üstünüzde. Neden? Çünkü o çocukluk diye bir kenara atılan dönem sizin temeliniz, ne kadar unutulsa da, görmezden gelinse de o sizi siz yapan döneminiz. Her öykü de kendimden parçalar nasıl buldum bilmiyorum ama hem bu kadar keyifli hem de bu kadar çarpıcı bir etki yaratacağını düşünememiştim. Gerek yazarın kaleminin akıcılığı ve üslubu gerek o anıların nokta atışı düzeyinde seçilmesi eserin güzelliğini gösteriyor.
O Zaman Gerçeği Nasıl Öğreneceğiz?
O Zaman Gerçeği Nasıl Öğreneceğiz?Şeyma Ünal · Küsurat Yayınları · 2021483 okunma
462 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Gurney serisinin yedinci kitabıyla karşınızdayım. Aslında baya oldu çıkalı ama yorumu şimdiye kısmetmiş:) Verdon'un kalemini çok seviyorum. Polisiye türü biliyorsunuz ki favorim ve ilk aklıma gelen yazarlardan birisi John Verdon oluyor. Kalemi, hayal dünyası, üslubu ve analizleri okurken muazzam bir keyif veriyor. Gurney serisi diyorum ama
Tepenin Laneti
Tepenin LanetiJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20211,882 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Arka kapak tanıtım yazısını okuduktan sonra ve yapılan grup sohbetinde kitaba karşı oldukça yüksek beklentiyle okumaya başladım. Kitabın adından az çok anlaşıldığı üzere kurmaca kişilerin kentine konuk ediyor yazar bizi. Peki kim bu kurmaca kişiler? Şuana kadar duyduğumuz, okuduğumuz Türk ve Dünya edebiyatında önemli bir yere sahip tüm
Kurmaca Kişiler Kenti
Kurmaca Kişiler KentiEmin Özdemir · Bilgi Yayınevi · 201237 okunma
161 syf.
8/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
"Yaşam, içinde siyahla beyazı barındırdığı için güzel ve eşsiz. Sen siyahı yaşadın. Beyaz da var." Herkes hayatının bir döneminde rüya görmüştür. Bazılarımız oldukça ilginç olaylar silsilesi yaşar, bazılarımız dizi çeker, bazılarımız gerçek yaşama dair rüyalar görür. Peki ya size bu gördüğümüz rüyaların bir yazıcıları var desem. Evet, evet yanlış okumadınız bir rüya yazıcısı. Çok garip geldi değil mi ilk gördüğümde bana da oldukça garip gelmişti. 22 bölümden oluşan bu eserde bizi neler bekliyor kısaca ondan da bahsedeyim. 858 adlı bir rüya yazıcısı bizi o saçma sapan, gerçek dışı rüyalar görmemizi sağlayan o yazarların evrenini tanıtıyor. 858 adlı rüya yazıcımız yani ana karakterimiz diğer yazıcılardan farkını daha ilk sayfasından ortaya koyuyor ve bizi o evrenin derin sularına bırakıyor. Yer yer yazarla iç içe kaldığımız kısımlar da yok değil ve o açıklamalı, sohbet bölümleri de oldukça keyif aldığım bölümlerdi. Gündem de olan olaylara da yer verilmesi oldukça nokta atışı diyebileceğim bir değinmeye sahipti. Ne demişler izahı olmayan şeylerin mizahı olur :) Yazarın kalemi hakkında söyleyebileceklerime gelecek olursak, akıcı bir kalem olmasının yanı sıra üslubu da farklı bir tarzda olsa da kolay ve keyifli bir okuma sağlıyor. İlk kez kalemiyle tanışmama rağmen devam kitaplarını da okurum dediğim bir yazar oldu. Kalemi daim olsun diyerek yorumu burada bitiriyorum.
Rüyaların Yazıldığı Yer
Rüyaların Yazıldığı YerHürer Ebeoğlu · Küsurat · 202124 okunma
339 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
¬ "Ben, düşünen, okuyan ve temsil ettiği, temsil ettiğini sandığı beşeri değerleri lekelememek için aç kalmağa, açlıktan kıvranmağa razı olan adam.." Bu düşüncenin farkındalığına sahip bir insan, birey, aydın Cemil Meriç. Bu Ülke eserin de Doğu-Batı sorunu yanında, sol-sağ kutuplaşmasına, kalıplaşmasına ilişkin aforizmalarından oluşan
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,1bin okunma
Reklam
453 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
¬ Bolitar serisi hız kesmeden devam ediyor. Coben'in kalemine bu kitabıyla daha çok alıştığımı hissetmeye başladığımı söyleyebilirim. İlk bakışta birbirleri ile hiçbir alakası yokmuş gibi görünen ve hatta ilk ikisi altı yıl önce islenmiş tam dört cinayetle baş başayız. Myron, temsilciliğini yürüttüğü tenisçi Duane in maçlarıyla ilgilendiği turnuva sırasında, eskiden tenis kraliçesi olarak tanınan ama bazı yıkıcı sebeplerle sahalardan uzaklaşan Valerie nin öldürülmesiyle başlangıç noktamız. Kurgu ve kalemin akıcılığı, Myron ve Win ikilisinin zekaları ve esprileri ile bir oturuşta bitirdiğim bir kitap oldu. Tahmin edilemeyecek bir son değil ama kuşkuları sonuna kadar taşıyan bir eserdi. Ve polisiye de ben tam olarak bunu seviyorum diyebilirim. Katilin kim olduğu, neden işlediği, nasıl işlediği kısımları ipuçlarını takip ederek ilerlemek ve üstüne üstlük dedektiflerin de oldukça uyumlu ve esprili olması gerçekten muazzam bir yapıt ortaya çıkarıyor. Myron'un zekası ve esprilerini çok sevsem de bu ikili arasında bir seçim yapsam Win'i seçerdim galiba. Hayalet gibi ortalıkta dolanması, tereddüt etmeden işini yapması oldukça etkileyici. Serinin üçüncü kitabı Zor Oyun yorumunda görüşmek üzere.. °
Büyük Vuruş
Büyük VuruşHarlan Coben · Martı Yayınları · 2010808 okunma
264 syf.
8/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
^ Bölgelere ayrılmış bir şehir, girilmesi yasaklı bölgeler, alt üst ayrımı, yiyecek bulmakta ve iletişim kurmakta zorlanılan zamanları ele alarak aslında bir sistemin eleştirisi yapılmakta. En güçlü olduklarını belli edecek bir şeyler yapılmalıydı ve yakın zamanda Ay'a Yolculuk yapma fikri ortaya atılır. Daha önce hiç Ay'a gidilmediği göz önüne alınınca oldukça önemli bir olaydır. Bu uğurda kaç kişi harcanacak? ^ Baş karakterimiz Standish Treadwell, yazamayan, okuyamayan, pek de akıllı olmayan, hayalperest, bir gözü mavi diğeri kahverengi bir çocuktur. ^ Standish ve dedesi, ülkeler arası saçma bir rekabetin içinde sıkışıp kalmış binlerce aileden sadece biri. Standish'in anne ve babası bu sistemin kurbanlarından biridir. Dedesi ile yaşam savaşı veren Standishin hayatına imkansız gibi gözüken bir olay gerçekleşiyor ve yaşadıkları yere bir aile katılıyor. Lush'ların Standish ile yaşıt oğulları Hector ile aralarında asla kopmayacak olan çok güçlü bir bağ oluşuyor. Dostluktan yavaş yavaş aşka dönüşen bu bağ ilerde neleri kurtarabilecek? ^ Her şeyin çok kötü olduğu zamanlarda Standish in aslında bizlere çok güzel bir bakış açısı yaratıyor. Arkadaş sevgisi, paylaşma, aşk, umut ve inanç.. İnsanlığın önemli parçaları aslında.. ¬ ❝Elimizdeki en iyi şeyin hayal gücümüz olduğuna inanıyorum ve sende ondan çuvallar dolusu var.❞ ¬ Yazarın çocuk gözünden kaleme alması ve eleştirisini açıkçası beğendim. Başlangıçta neyin ortasındayım desemde ilerledikçe adapte olmakta zorlanmadım. Su gibi akıp gitti diyebilirim. ¬ "Okulda göze çarpmayan Hiç ödül kazanmayan Siz hayalperestler için. Yarınlar sizindir." ° ° °
Solucanlı Ay
Solucanlı AySally Gardner · İthaki Yayınları · 201644 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
"Kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, Evren'nin Ruhu'nda bu istek oluşur. Bu senin yeryüzündeki özel görevindir." ¬ Santiago ta en başından seçtiği meslek ile kendi yüreğini dinleyen ve amacından vazgeçmeyen bir karakter. Çobanlık yapan Santiago, koyunların kırpılması için Tarifa da bir yün
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207,3bin okunma
504 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mitoloji, arkeolojiyle bütünleşen edebi bir polisiye eserini okumak uzun zamandır aradığım bir esermiş meğerse.. Ayrıca sevdiğim bir kalemden okumak ise ayrı bir zevk yaşattı. Kayıp Tanrılar Ülkesi, Almanya-Berlin de Yunan Mitolojisinin izlerini, hikayesini taşıyan bir cinayete tanık oluyoruz. İşlenen cinayetin birçok nedeni olabilir. Berlin
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320,5bin okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
"Bu kadınlar böyle sıra dışı bir işe kalkıştıklarına göre gerçekten yardıma ihtiyaçları var demektir. Hiçbirinin heyecan aradığını sanmıyorum ama bu şartlarda gerçeği öğrenmek mümkün değil." Kadına olan şiddeti bu sefer farklı bir kalemle okuyoruz. Farklı yapan ne derseniz öncelikle kurgusu göze çarpıyor. Okurları, sessizliğin içindeki sesleri duyurabilmek için mizahı yönden ele alarak bizleri mücadeleye ortak ediyor. Benekli halkı normal bir güne başladığını düşünürken gece akıl almaz bir olay yaşanacaktır. Sadece kadınların endişeli olmadığı, umursamadığı 'paşa gönülleri nasıl istediyse' öyle hareket edeceklerdir. Sadece Benekli halkında yaşanılmayan, ülkenin her bir noktasında yaşanılan bu olayı nasıl açıklayacaklar? Bu hikayeye ortak olun ve sizde açıklayın. Tv programlarında ki gerçeği o kadar güzel anlatmış ki yazar. Kadınları ilgilendiren konularda asla kadınlara söz hakkı verilmediği, ben her şeyi biliyorumcuların konuları istediği şekilde ele alıp, ortalığı karıştırdıklarını televizyonu beş dakika açıp malum kanalları izlediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız zaten. Ben, sen, o anlıyoruz madem neden hala bu durumlar yaşanıyor? Bu kadar yanlışı neden doğrulatamıyoruz? Sadece televizyon kanalları olarak düşünülmesin günümüzde yaşadığımız her alandaki eşitsizliği çok güzel bir şekilde kaleme almış. M.S. 2020: Dünya kadınlar için güvenli hale gelmiş değil. Her kitap, her film tarihe düşülen bir not. /Nisa Yıldırım
Epidemik Eros Paşa Gönül İsyanı
Epidemik Eros Paşa Gönül İsyanıNisa Yıldırım · Küsurat · 202021 okunma
68 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.