Christopher teslim olurcasına ellerini havaya kaldırdı. “Ne olur bana söyleyin güzel leydim, canımı kurtarmak için ne ya­pabilirim?” Maria kılıcının ucunu yerdeki Aubusson halısına dayadı ve elini kabzasının üzerine yerleştirdi. “Beni seviyor musun?" Christopher kaşlarını kaldırdı. "Tanrım. Bana şantaj yapa­rak aşkımı ilan etmemi istemen ne kadar da kaba bir davranış."
Ama ona olan duygularımın çok özel olduğunu nasıl anlatacaktım? Aşk, bağlılık ya da tutku gibi sözcükler bir aşk öyküleri silsilesi içinde, başkalarının kullanımıyla biriken anlam katmanlarıyla ağırlığını yitirmişti. Dilin özgün, kişisel bütünüyle özel olmasını en çok istediğim şu anda, yürek dilinin değişmez toplumsal doğasının duvarlarını çarpıyordum.
Reklam
59 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Algör'ün bu kitabı, bazı şeylerin söylenmesi mi daha iyidir söylenmemesi mi üzerine. Aslında çok şey hissedip "çıt" çıkarmamak üzerine. O beni anlar ama, ya anlamazsa üzerine. Küfürlerini bile yarım eden, bitirim bir adamın hikayesini anlatır kitap. Hayatın olmazsa olmazı, "bir eksiklik var" duygusunu, boşluğunu, bazen kendi iç sesiyle bazen de nesnelerle konuşarak başarılı bir şekilde dile getirir anlatıcı.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201417 okunma
"Ergenlik döneminde şiire merak saldı. Şiir okumayı ve yazmayı yaşamı boyunca çok sevdi. Şilili
Pablo Neruda
Pablo Neruda
favori şairiydi. İngilizceyi okuldan, Fransızcayı ise annesinden öğrendi. Anadili olan İspanyolca haricinde bu iki dili de konuşabiliyordu. Okumak onun için bir tutku haline gelmişti, hastalığı nedeniyle aktif bir çocukluk yaşayamadığı günlerde kitap okumayı alışkanlık haline getirdi. Büyük şehirlerden uzak Alta Gracia yaşamı da Ernestonun hayatını şekillendiren alışkanlıklarına yön veriyordu. Evlerinde büyük bir kütüphane olması onun için şanstı. 14 yaşına geldiğinde Fransız ve Rus klasiklerini bitirmiş, hatta
Das Kapital
Das Kapital
’i okumaya başlamıştı. Okuma konusundaki hevesi hep sürdü.
Jack London
Jack London
ve
Jules Verne
Jules Verne
’in macera klasiklerinden
Sigmund Freud
Sigmund Freud
’un cinsellik üzerine denemelerine ve
Bertrand Russell
Bertrand Russell
’ın toplum felsefesi tezlerine kadar birçok farklı alandan okumalar yaptı. Entelektüel bir kadın olan annesiyle kitaplar, kültür, sanat ve dünya meseleleriyle ilgili sık sık sohbet ediyordu. İlk gençlik yıllarında fotoğrafçılığa olan ilgisi arttı. Fotoğraf makinesini yanından ayırmıyor; gittiği her yeri, gördüğü insanları ve tarihi alanları fotoğratlıyordu. Kendini birçok alanda geliştirdi, öğrenmeye olan merakından hiç vazgeçmedi. Okul hayatı süresince felsefe, tarih, matematik, sosyoloji ve siyaset bilimi derslerine ilgi duydu."
Destek Yayınları - I. "Yalnızca parası olanların değil, tüm çoçukların eğitim almaya hakkı olmalı!"
59 syf.
·
Puan vermedi
“tütünümü, anahtarımı aldım, evden tam çıkıyorum, bir şeyin eksik olduğunu, eksik olanın ruhum olduğunu fark ettim. önemsemedim.” gibi muhteşem bir girişe sahip olan, minik bir öykücüğün kitabı. ilhami algör romanı. ben, benim için çok değerli bir arkadaşımın hediye etmesi üzerine okudum. o kadar minik ki, 1 saatte bile bitirebilirsiniz. --- spoiler --- eşini kaybedince çocuğuyla ortada kalan müzeyyen'in, sığındığı adamı terk etme hikayesi. ya da sığındığı adamın(film montajcısı), çocuğuyla ortada kalan müzeyyen'e sahip çıktıktan sonra, yine müzeyyen tarafından terk edilme hikayesi. buna siz karar verin.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201417 okunma
Aquinolu Thomas.
Aşkın başlangıçta dört temel etkisi olduğu söylenebilir: erime, zevk, bitkinlik ve şiddet. Birincisi donmanın tersi erimedir. Aslında donmuş olan kendi içinde öyle düğüm olmuştur ki hiçbir şey oraya giremez. Oysa, aşkın, sevdiği varlığı içine alacak bir iştahı vardır, yani sevilen sevenin içindedir. Görülüyor ki, donukluk ya da yüreğin katılığı aşka ters düşer, öte yandan erime, yürekte sevilenin girmesine izin verecek belirli bir yumuşamayı sağlar. Dolayısıyla, eğer sevilen oradaysa ve ona sahip olunmuşsa, bu, mutluluk ve zevk verir; eğer yoksa iki tutku doğar: yokluktan doğan üzüntü ya da bitkinlik. Ve sevileni elde etmek için duyulan yoğun bir arzu, ki bunun adı şiddettir.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.