Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kin tutamadık. Pas tuttuk. Oksitlenip yapıştık geçmişe. Kopup yeni kainatlara eklenmeye gidemedik.
Kırlardan Geliyorlar
kırlardan geliyorlar ellerinde sümbülteber elbette kırlardan kırlardan gelecekler başka türlü nasıl güzelleşir bu akşamüstleri söyleyin nasıl dayanılır dükkanlara depolara bu katran kokusu başka türlü nasıl geçer sonsuza varmadan bir önceyiz sanki -o sayının da bir adı vardı unuttum- her şey öyle saydam öyle madensel kapıların kilitleri açık ve herkes uykusuz hepsinin elinde bir saat bir sümbülteber eskiden şaşardık bazı şeylerin yokluğuna artık bu yokları var etmeyi usladık ağaçları budadık ormandan balıkları tuttuk denizden çünkü herkesin elinde bir saat bir sümbülteber hey koca dünya nasıl avucumuzdasın nasıl da parlıyorsun ey gözleri maden çözdüğüm bütün bulmacalardan zorludur yüreğin elbette kırlardan gelecekler kırlardan kırlardan gelecekler ellerinde sümbülteber ey güzelim sümbül ve teber ey canım gördüğüm sanki o değildi sanki kuşlar albümünden bir maden
Reklam
Hep tersinden tuttuk ki çift taraflı bıçağı, Sapından çekti bu çağ; ondan böyle avcumuz.
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü. Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk... Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili... Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım. Yaşamak ne güzeldir be sevgili... Yılmaz Güney
Biz Yendik!
Biz yendik! Öldük, yaralandık. Biz sevindik, önce yas tutup ağladık. Direndik, ejderhanın karşısında biz Ülkemizin ayazı, boranı olup yağdık. Biz yendik, şerefimizi çiğnetmedik. Ejderhayı zamanında köstekledik. Huzurlu bir milleti, başka bir millet İkinci defa gelip, horlamasın dedik. Biz yendik silahla, pulluk demiriyle, Göğümüzden kan yağdı kaş çatıverince, Kendimizi yedekte tuttuk biz, bilinçle Babamızı savaş meydanına gönderince! Biz yendik! Anamız süt gibi soldu, Yumuşak döşek, kaygıdan ağaç oldu. Savaşsız çiğnediğimiz bir parça ekmek, Gövdemize saplanan ok gibi, döşe durdu! Oldu! Oldu! Biliyorsunuz hepsini de. Bu Zafer'e, payım der hepsi de. Ejderhalar dirilmiş geliyor! Korunun, insanlar, edin mücadele!
-Uzak Tuttuk (Eşime)- Şiiri (Lâtif Karagöz)
Yılların hışmına göğüs gererek İki fidan gibi öptük seheri. Asla eğilmedik bu günlere dek Neşemizden uzak tuttuk kederi! Dal üstüne nice dallar örerek Masmavi göklere selâm vererek Üstlerinde meyvemizi sererek Sevgimizden uzak tuttuk kederi! Seneler ard ardına dizilse de Dallarda kurumalar sezilse de Hazanda yaprağımız süzülse de Gözümüzden uzak tuttuk kederi! Kalplerimiz aşkla ekliydi her an Güvenimiz orda saklıydı her an Sönmeyen aşkımız haklıydı her an Sözümüzden uzak tuttuk kederi! Artık dallarımız bükülseler de Gür yapraklarımız dökülseler de Derin köklerimiz sökülseler de Özümüzden uzak tuttuk kederi!
Sayfa 123 - Ay YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bulunduğumuz kasaba civarında bir köy vardı. Arasıra atlarla bu köye gezmeğe giderdik. Köyde 102 yaşında bir Kürt tanımıştık. Köye her gidişimizde birkaç saat ihtiyar dostumuzun yanında geçirirdik. Bir aralık 15 gün kadar köye gitmemiştik. Dostumuzu adeta göreceğimiz gelmişti. Atlarımıza bindik ve köyün yolunu tuttuk. Köye vardığımızda doğruca
Sayfa 98 - 99 Avesta yayınevi
ASIL TEHLİKE CİHÂDI TERK ETMEKTİR
Eslem bin İmrân rahimehullâh anlattı: Bizans üzerine gazâya çıkmıştık. Mısır kuvvetlerinin başında Ukbe bin Âmir radıyallâhü anh, Şam kuvvetlerinin başında da Fadâle bin Ubeyd radıyallâhü anh vardı. Rum ordusundan pek kalabalık bir bölük, harp meydanına çıktı. Biz de onların karşısında saf tuttuk. Bu sırada Müslümanlardan bir kişi tek başına Rum
Ma'rifetnamede aşağı-yukarı sekiz sahifede kadar tutan bu kıyafet bahsi, insanın bütün organlarını ihata etmektedir Evvelde söylediğimiz gibi, biz konuyu oldukça kısa tuttuk. Hamdullah Hamdi'nin yazdıklarıyla ı ile, İbrahim Hakkı 'nın yazdıkları arasındaki benzerlikler şaşırtıcıdır. İşte burun konu­ sunda İbrahim Hakkı'nın yazdıkları: Burnu uzun olanın anlayışı az . olur.. Burnunun ucu ağzına yakın olan adamdan sakın.
Sayfa 86 - Panama yayıncılık mayıs 2017Kitabı okudu
çünkü benden bir kahramanlık kalacak çünkü besmeleyle başlandı çünkü desturla tuttuk ne tuttuksa çünkü imanla çok şeylere çağrıldık gözümüz dağlarda kaldı eşya geride kaldı dünya arkada bırakıldı..
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.