Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bengü

Bengü
@ucgengezegen
Yaşasın papatyalar canım papatyalar seviyorum sizleri.
378 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Hayatta en zor, en katlanılmaz şey insanın kendisi olmasıydı. Yalnızca kendisi. Sıradan,yavan, tanıdık,sıkıcı kendisi!
Sayfa 510 - Metis Yayınları
Reklam
“Bütün zamanlar birbirine benzer, birbirine benzemeyen anlardır. Şiirin ölümsüzlüğü bir an sanatı olmasındandır, demişti. “ Hafızamız, bütün yaşadıklarımız değil, yalnızca unutamadığımız anlardır. Ortak yaşanan alanı bile herkes zamanla başka türlü hatırlar. Bir gün belki sizde şu içinde yaşadığınız anı farklı hatırlayacaksınız.”
Sayfa 316 - Metis Yayınları
“Hayat boştur! Herkesin her zaman dediği gibi boş! Onu dolduran anlamdır yalnızca. Bizim ona verdiğimiz çeşitli anlamlar… Bazıları hayat anlamından boşaldığında, onun gerçek yüzünü gördüğünü sanır; hayatın görülebilecek bir yüzü bile yoktur oysa. O kadar boştur işte hayat, sen bir an önce onu kendi anlamlarınla doldurup güzelleştirmeye bak! Ömrü ancak böyle hayat yapabilirsin.”
Sayfa 305 - Metis Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Bir insan yaşamı boyunca en eski anısını arar.”
Sayfa 196 - Metis Yayınları
Aoi
Herkes bulunduğu mekânı kendi gösteri alanı haline getirip, kendi zamanını kurup başkalarının gözlerine kendi hayallerini oynuyor.
Sayfa 184 - Metis Yayınları
Reklam
Kendi seçimlerimizin sonucunda olup bitenler rastgele başımıza gelenlerden daha çok sızlatır içimizi.
Sayfa 119 - Metis Yayınları
İnsan yalnızca giderken değil dönerken de kaçabilirdi.
Sayfa 49 - Metis Yayınları
Fakat gerçeklik sadece önemli şeylerden oluşsaydı; kafanıza göre dokunamayacağınız, tehlikeli, camdan bir yapı olurdu.
Sayfa 69 - MonoKL yayınları
“Kum dinlenmek bilmiyor. O yüzden sepet de kamyonet de gece boyunca çalılışıyor.” “Orası öyle.” Evet, orası öyleydi, kum hiç dinlenmezdi. Adam fena şaşırmıştı. Sanki, ufak sanıp öylesine kuyruğuna bastığı yılan kocamanmış da farkına vardığında arkasından gözlerini dikmiş ona bakıyor gibiydi. “İyi de o zaman sırf kum küremek için yaşamış olmuyor musunuz?” “Ne yapalım evi bırakıp kaçamayız ki?”
Sayfa 34 - MonoKL yayınları
“Adadaki bütün çocuklara, şimdiden ölülermiş gibi bakıyor, kız erkek ayırt etmiyordu. Kim çıkarıyordu savaşları, aklı bir türlü ermiyordu. Kim icat etmişti savaşı, ne için, onu da kimse bilmiyordu. Savaşta karşı karşıya gelenlerin çoğu ölüyordu. Ölmeyenler de yarı deli, yarı mecnun, sakat, tükenmiş, karanlık, cehennem işkencesinde kalıyorlardı.”
Sayfa 348 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
“Dünyanın en iyi davranışı, en kutsal güzelliği, insanın insana cömert bir sevgiyle yaklaşımıdır. Dünyada her iyilik unutulur, unutulmaz ya unutulur diyelim, hiçbir zaman, hiçbir insanın unutamayacağı bir güzellik var, o da bir insanın bir insandan gördüğü yürekten bir sevgidir.”
Sayfa 315 - Yapı Kredi Yayınları
“Öyledir,” dedi Vasili. “Kim bilir, Nişancı, belki denizin altını karanlık gecede bile görüyor.” “Altını değil, üstünü,” diye güldü Nişancı. “Denizi büyülüyorsun, öyle mi Nişancı?” “Her zaman beni o büyüledi kardeş. Çölde o kadar askercilik yaptım, çöl de beni büyüledi. Bir gün deniz kıyısında bir kasabada bir insan da beni büyüledi. Ardına takıldım, o insan, zır kayalık bir köye götürdü beni, bu sefer de çakmaktaşı, turuncu damarlı ak kayalar, kara kartallar, şahinler, kırmızı, bakır kanatlı küçük kartallar, ulu ceviz ağaçları büyüledi beni. Şimdi de bu ada, bütün dünyanın çiçeklerini yüklenmiş o dev armut ağacı, bu ince dalgalı deniz de büyülüyor beni. Ben tepeden tırnağa büyülenmiş bir insanım kardeş. Bütün büyülerden bir şey, bir tek bir şey öğrendim ki büyü insandadır. Büyü insanın gözündedir. Büyü insanın kulağında, burnunda, yüreğindedir. Dünyanın en güzel büyücüsü, o sevgiyle dopdolu olan insanın “gözünde, burnunda, yüreğinin kökündedir.”
Sayfa 291 - Yapı Kredi Yayınları
“Yüreği sevinç kaynağı olan kişiler, her zaman, ne kadar kötü durumlarda kalırlarsa kalsınlar, hiçbir şey olmamış gibi sıcacık konuşurlar, hem de bir sevgi seline kapılıp ağız dolusu gülerler.”
Sayfa 260 - Yapı Kredi Yayınları
“İnsanoğlu güzelliğe böylesine hayran kalabiliyorsa, bu savaş ne, bu biribirlerini yeme, aşağılama, bu akan suya, uçan kuşa, yaprağın üstüne konmuş kelebeğe düşmanlık niye? Deli mi bunlar, deli mi? ”
Sayfa 146 - Yapı Kredi Yayınları
Abdulah Efendi’nin Rüyaları- Evin Sahibi
Ben, kendi hayatlarını serbestçe yaşayan bu insanlar arasında, tarihini anında gezdiren garip bir mahluktum; sade tarihimi değil ölümün bile anında böylece yazılıydı.
Sayfa 120 - Dergâh Yayınları
1.039 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.