Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
zey
zey
@uclercagri
2092 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
398 syf.
10/10 puan verdi
En sevdiğim , kitaplarını hayranlıkla okuduğum muhteşem yazarın , muhteşem bir kitabı...
Ahmet Ümit her kitabında olduğu gibi beni bu kitabında yine kendine hayran bıraktı...
Ahmet Ümit ; yazım tarzı olsun, kitaplarının konusu olsun, akıcı yazım tarzı olsun beni her şekilde etkileyen ve her kitabını aldığımda iyi ki almışım dedirten bir yazar.
Kitaba gelecek olursak, Ahmet ümit beni bu sefer daha farklı etkiledi,
konu hepimizin, Türkiye'de ve hatta Dünya'da çok gerçekleşen çocuk taciziydi.
Nevzat Başkomiser ve ekibi bu sefer de 'Körebe' adında bir katili yakalamaya uğraşır.
Derseniz ki Körebe kim ? Bu kitaptaki yeri ne? Ben anlatacak olursam kitabın pek tadı kalmaz bu yüzden sizin okumanızı tavsiye ederim.
Emin olunuz ki , sıkılmadan , iyi ki okumuşum dediğiniz bir kitap olacaktır.
İyi okumalar...
Sıradan bulsam da çerezlik olarak okunabilecek tatlı ,şirin bir aşk hikayesi...
Hoşuma giden sevdiğim bir kitaptı.
Böyle okuyacak , çabuk bitecek bir kitap arıyorsanız alıp okuyabileceğiniz , bir soluk bitebilecek bir kitap.
Karakter bakımından , konu bakımından sizi sıkmayacak rahatlıkla okuyabileceğiniz bir aşk hikayesi olduğunu düşünüyorum .
İyi okumalar ...
336 syf.
9/10 puan verdi
David Levithan'ın harikalarından bir tane daha...
Öncelikle okumayan lar için belirtmek istiyorum, Her Gün kitabının 2.kitabı değil. Konular aynı ama bu sefer kitap kızın ağzından anlatılıyor. Her Gün 'ü okuyan bilir zaten.
İlk kitaba göre birazcık soluk kaldığını düşünsem de olayları Rihiannon tarafından okumakta gayet eğlenceliydi .
Her Gün'ü okuduysanız veya okumadıysanız bile bu kitabı okuyabilirsiniz.
İyi okumalar...
Okur Takip Önerileri
368 syf.
9/10 puan verdi
Koray Yersüren'in en beğendiğim , kitaplığımdaki favori kitaplarımdan birisidir...
Öncelikle bu kitap hayata farkı bir açıdan bakmamı sağladı , okurken hep "Acaba göremesem hayatım nasıl olurdu?" diye düşünerek okudum.
Yazarın Gözlük kitabından daha güzel , daha akıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum .
Ana Karakterimiz Atakan kör , göremiyor , babası tarafından pek sevilmeyen bir çocuk . Kitap Atakan ve Atakan 'ın bir gün mabedinde otururken telefonla konuştuğu hiç kimseyi anlatıyor.
Okumanızı tavsiye ettiğim bir kitaptır
İyi okumalar...
421 syf.
9/10 puan verdi
'Farklılıklarımıza rağmen, birbirimizi sevme gücüne sahibiz. Zayıflıklarımıza rağmen, birbirimize yardımcı olmak da bizim elimizde.'
Yazarın Ay Günlükleri serisinin ilk kitabı olan Cinder , yazarın Külkedisi hikayesinden Cindirella'yı baz alarak yazdığı bir kitap fakat kitap ve masalın konuları aynı değil
Kitabı ilk gördüğüm zaman çok almak istemiştim . Konusu hoşuma gitmişti ve önerilen bir kitaptı . Sonunda alıp okudum ve iyi ki okumuşum , kitaplığıma renk katan kitaplarımdan biri oldu .
Kitabın kurgusu gerçekten diğer kitaplardan farklı . Bu tarz kitaba hiç rastlamamıştım . Kitabın farklı bir tarzı var .
Cinder , bir sayborg . Yani vücudu kablolar ile dolu ve metallerden oluşuyor. Yeni Pekin'de yaşayan bir mekanik ustası . 2 üvey kardeşi ve üvey annesi var . Ve yanında androidi Iko var. Cindere üvey annesi ve kardeşleriyle istemediği bir hayatı yaşamaktadır. Sayborg olmadan önceki hayatıyla ilgili bir fikri yok.
Bir yandan dünya ciddi bir veba salgınının etkisi altındadır. Bu sırada Aylılar Dünyayı ele geçirme isteğindedirler ve Aylılar Kraliçesi Levana prens Kai'yi kandırmaya yer arar. Merak ediyorsunuzdur Cinder'ın buradaki yeri ne? diye bence orasını okuyup öğrenmelisiniz.
Gerçekten sıkılmayıp , beğenerek , zevk alarak okuyacağınız bir kitap.
Keyifli Okumalar...
486 syf.
8/10 puan verdi
Cinder'dan sonra hayranlıkla okuduğum serinin diğer kitabı...
Her ne kadar ilk 100,150 sayfası benim için sıkıcı geçse de sonradan çok severek , güzel bir şekilde , eğlenerek , olacakları merak ederek okudum .
Scarlet'ın Wolf ile yaşadıkları olsun , Cinder'ın Thorne ile yaşadıkları olsun beni kendine hayran bırakan bir kitap oldu ...
448 syf.
7/10 puan verdi
Zeynep Sahra'nın diğer kitapları olan Ay Çöreği ve Elmalı Turta'yı sanırım yanlış hatırlamıyorsam 2 yıl önce falan okumuştum hatta yazarın wattpad yazarı olduğunu duyunca çok şaşırmıştım .
Kitap bence yazarın diğer kitaplarına göre daha sönük kalmış ama kötü mü ? Değil .
Bir çok kişi tarafından önerilen bir kitap oldu bu kitap ve dedim ki artık okuyayım , okudum , bitti .
Başlarda sıkıldığım doğrudur ama devamı geldikçe güzelleşen , akıcı , kendini okutan bir kitaptı doğrusu.
Spoiler vermemek adına konusuna girmeyeyim ama şunu söyleyebilirim ki ; tatlı hoş bir aşk hikayesiydi .
Kitap bana The Beatles dinletmeye başlattı . O kadar bağlanmışım ki okurken her okumamdan sonra the beatles'ın bir şarkısını açıp dinlemeye başladım .
Konusu basitti falan ama gerçekten kitaplığıma renk katacak bir kitap oldu .
Okumanızı tavsiye ederim :)
464 syf.
9/10 puan verdi
UFACIK BİR SPOİLER İÇERİR. -KİTABIN İLK 20 , 30 SAYFASI İÇERİSİNDEN-
''Yolunu kaybettiğin her an gökyüzüne bak...
Yıldızlar doğru yolu işaret eder.''
Nar , Bal , Kar üçlemesinden sonra yazarın diğer kitaplarından apayrı bir konu ile yazdığı ve bende büyük bir hayranlık bırakan kitap...
Kitap ilk çıktığı zaman büyük ihtimalle diğer kitaplar gibi bir konusu olur diye düşünmüştüm ama yanılmışım . NBK üçlemesinden sonra muhteşem ve apayrı bir kitapla çıktı Emre Gül karşımıza. Alıp okuduğuma ve kitaplığımda yer edindirdiğime değdiğini düşünüyorum.
Biraz konusundan bahsedecek olursak ;
Karakterimiz Umut isimli bir kız -evet kız- sevgilisini araba kazasında kaybediyor. Daha sonra sevgilisinin mezarına gittiğinde mezarın başında bir mektup buluyor. -Evet biraz Nar' a benziyor olabilir bu kısım ama ikisi çok ayrı kitaplar emin olabilirsiniz.- Sonrasında Umut bu mektupçunun kim olduğunu merak ederken hayatına Kerem, Akın ve Giray isimli karakterler giriyor. Ve daha bir çok olay ile karşılaşıyorsunuz . Şu ana kadar okumayanlar için söylüyorum , yazar 2.kitabı yakın bir zamanda çıkaracak.
İyi okumalar dilerim...
400 syf.
8/10 puan verdi
'Lütfen... Lütfen sonsuz olalım..!'
Nar , Bal ve Kar... Mükemmel serinin final kitabı .
Her karakteri , her sözleri , her replikleri ayrı ayrı çok güzeldi. İnsanda merak uyandıran , heyecan verici ve gayet okunabilecek bir seviyede kitaptı .
Sıkıcı bir kitap değildi . Zaten serinin diğer iki kitabını da severek okumuştum . Güzel bir son ile bitti , mesajcının kim olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım , Hazal'a olanlar falan çok şaşırmıştım . Ama gerçekten wattpad içinde en beğendiklerimin arasında yer alan bir serinin kitabıydı .
Eğer ilk iki kitabı okuduysanız yarım bırakmayıp 3 kitabı da okumanızı tavsiye ederim ...
416 syf.
8/10 puan verdi
Sonunda bitirdim...
İkinci kitabın sonu gerçekten heyecanlı bitmişti ve .kitabı çabucak okumak istiyordum kitap çıktı aldım ama sınavlar vs derken anca okuma fırsatı buldum 2 günde bitti . Yazar gerçekten akıcı bir şekilde yazıyor ve serinin diğer kitaplarıyla birlikte bu kitabı da çabucak bitirmemin en büyük nedeninin akıcılık ve konu olduğunu düşünüyorum . Kitabı okurken ağlayacağınız , güleceğiniz bir çok yer olacak ama inanın ki eğlenerek okuyacaksınız .
Kitapta sevmediğim ve değinmek istediğim bir şey var . Jay Sullivan'ın diğer kitaplarda da olduğu gibi Belle'e 'Sen bana aitsin' demesi . Kimse kimseye ait değildir , saçma bulduğum konu buydu . Olmasa daha iyi olabilirdi .
Her kitapta olduğu gibi bu kitapta da favori karakterlerim var bu kitaptaki en favori karakterlerim ; Brandon , Marcus , Eden ve Laura . Aralarından seçecek olursam sanırım Marcus veya Eden'ı seçerdim .
Birazcık konuya değinmem gerekirse eğer ;
Bu kitap diğer kitaplardan daha heyecanlıydı ve sonu benim için biraz hüsran gibiydi yani üzüldüm (spoi vermeyeceğim) . 4. kitabın gelmesini gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum .
Okumanızı tavsiye ederim , akıcı ve macera dolu bir kitap olduğunu düşünüyorum...
332 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitap 450 milyondan fazla satılmış , 8 adet filmi olan ve neredeyse herkes tarafından beğenilen bir kitap. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum . Harry Potter'ın çocuk kitabı olduğunu düşünüp , okuyanlarla dalga geçen insanlar var aldırış etmeyin . Gerçekten çocuk kitabı değil . Bu algıyı kaldırmalıyız.
Yazar Harry Potter serisinin ilk kitabını yazmadan önce boşanmış olması yanında bir de işsizliğe mahkum olması onu derinden yaralamıştı ve sarmıştır. Serinin kitaplarını okumaya yeni başladım . Önce filmleri izlemiştim normalde önce kitabı okuyup sonra filmleri izleme gibi bir huyum vardır ama bu seri biraz istisna oldu . Kitabın filmlerden farklı bir kaç kısmı var . Yani kitapta daha kısa bir şekilde anlatılıyor . Ama bir film serisini izlemek ve okumak çok farklı şeyler.
Harry ailesi öldükten sonra teyzesi ve eniştesinin yanına bırakılır. Ve her şey o zaman başlar..
Eniştesi , kuzeni ve hatta teyzesi Harry'yi büyücü olduğu için sevmezler. Harry Dursley'lerin evinde sefil bir hayat yaşamaktadır. Günün birinde Harry’e bir mektup gelir. Mektup büyücülük konusunda rakipsiz olan Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’ndan gelmiştir. Eniştesi mektubu Harry'ye vermemek için elinden geleni yapar ve olaylar gelişir. (spoi vermemek adına kısa kesiyorum)
Dostluk , dürüstlük ve bir çok konuyu içinde barındıran bir kitap .
Okuyunuz :)
Harry Potter and the Philosopher's StoneJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Bloomsbury · 201453,3bin okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
"...Yani hepimiz önemliyiz;
Belki çoktan az ama hiçten fazla."
Bu kitap kendini yazarın diğer kitaplarından ayırıyor. Konusu ve akıcılığı ne Aynı Yıldızın Altında ne de Alaska'nın Peşinde gibi . Bu kitap biraz daha farklı bir kitap . Kitabın kötü olduğunu söyleyemem farklı bir tarzı var . Okunabilecek vaziyette ama dediğim gibi yazarın diğer kitapları gibi değil . Konusu da biraz farklı ama eğlendiren bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kısaca konudan bahsedecek olursam Colin isimli bir gencin şu ana kadar ki Katherine isimli 19 sevgilisinin hepsi tarafından terk edilmesi sonucu, "Terk Edenler ve Terk Edilenler" üzerine bir teoremini anlatan bir kitap. Tarzım olan bir kitap değil aslında . Ama komik bir kitap okurken haykırarak güldüğüm yerler oldu doğrusu . Nasıl desem daha çok aşk gibi değilde eğlendiren komedi kitabı tarzı bir kitap aslında. Okursanız bir şey kaybedeciğinizi düşünmüyorum . Bunu insanların kötü yorumuna bakarak değilde kendiniz okuyarak anlayabilrsiniz..
112 syf.
10/10 puan verdi
Kitap eski bir dilde yazıldığı için içinde bilmediğim bir çok kelime vardı ama önerilen bir kitap olduğu için okudum ve dedim ki 'iyi ki alıp okumuşum' . Bu arada kitabı anlatmaya başlamadan söyleyeyim ; Yazarın otobiyografisidir bu kitap .
Yazar’ın 9-10 yaşındayken yakalandığı kemik veremi rahatsızlığı bu romanda konu ediliyor. Yazar kendi dünyasını, zaaflarıyla, korkularıyla, endişeleriyle, ümitleriyle anlatmış . Bu zor dönemde yaşadıklarını daha sonra Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı eserinde romanlaştırmıştır .
O kadar güzel bir dille anlatılmış ki hayran kaldım .
Mutlaka okuamnızı tavsiye ettiğim bir kitap :)
448 syf.
8/10 puan verdi
İlk kitaba hayran kaldığım gibi bu kitaba da hayran kaldım . Kitabın her cümlesi o kadar güzeldi ki tüm sayfaları çizmemek için zor tuttum kendimi. Minel Karaer : yaşadıklarına rağmen güçlü durmayı başardı ve bir şekilde kendini yönetebildi.
Emare gerçekten muhteşem bir kitap kendine bağlıyor .. Kitabın arka kapağını okuyup beğenmediyseniz ve içini okumadıysanız önce kitabı alıp bitirin ve sonra arka kaoağı okuyun çünkü o zaman anlayacaksınız .
336 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı çok kısa bir sürede bitirdim . HARİKAYDI!
A her gün farklı bir beden içinde uyanıyor. Bunun neden olduğunu bilmeden hayatını sürdürmeye çalışıyor. Kimsenin hayatını alt üst etmemeye her şeyi kuralına göre uyguluyor. Bu böyle sürerken bir gün kendini Justin adında bir erkek bedeninde bulur. Olay çok sıradandır. Okula gitmesi ve Justin'in o gün ne yapması lazımsa onları yapması bekleniyor. Ama Justin'in sevgilisi Rhiannon'u görünce koyduğu kuralları bir günlüğüne bozmaya karar veriyor. Aslında Justin ile Rhiannon'un ilişkileri çok karmaşık durumda. Buna kayıtsız kalamıyor ve olayların akışı birden değişiyor. Artık A Rhiannon'a aşık olmuştur. Her bedende onu ararken bulur kendini.
Sonunun böyle bitmesi gerekmiyordu bence ama yapacak bir şey yok maalesef.
Kitabın ikincisi varmış 'Başka bir gün' dahaca almadım ama almayı düşünüyorum . İkinci kitap kızın ağzından anlatılıyormuş .
