Ucube Anayasa!!!
Ne var ki laik devlet, her doğan Türk vatandaşını resmen müslüman diye tescil ederken, Türk Ceza Yasası ile de onun müslümanca yaşamasına çeşitli hukukî engellerle mani olmayı ve devleti, "İrtica" olarak nitelediği İslâm'ı akımlara karşı koruyup kollamayı da bir görev saymaktadır.
Kör dövüşleri
Son anayasa değişiklikleri ile birlikte belli ki bildiğimiz cumhuriyet bitti. Son yıllardaki gözaltılar, tutuklamalar ise bilmediğimiz bir yenisinin kurulmakta olduğunun habercisi. İkisi arasında kalmış bizim gibi bi-namazlar ise şaşkın; yıkan kim, yıkılan kim, yeni düzeni kuran kim, anlayamıyoruz haliyle. nin, Hep yıkıcılıkla suçlanmış eski cumhuriyetin yurttaşlarıbir sabah kalktıklarında eskiyi muhafaza etmek için yenisini kuranlara darbe yapmak iddiasıyla kendilerini hâkim karşısında bulması kadar garip bir durum bu. Demek ki onlar, artık muhafazakârdılar.
Reklam
Türk milleti, 1923'te Mars'tan Anadolu'ya gelmedi. Bin se­nedir bu coğrafyada varlık mücadelesi veren, devletler kurmuş bir millettir. Bu kadar Türk'le sorunu olan kişilerin, neden bu ucube anayasa değişikliği gündeme gelince "Türk" dediklerini vatandaşlar takdir etmelidir.
16 Nisan 2017 halk oylamasına kadar 1961 ve 1982 anayasalarında parlamenter sistem ve kuvvetler ayrılığı ilkesi korundu, geliştirilmesine çalışıldı. Bu tarihten itibaren Evrensel Anayasa Hukuku ilkeleri dışında “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adını taşıyan bir ucube sistemle yönetiliyoruz.
Baş tarafı cumhuriyetçi, diğer her tarafı aşırı monarşi bir anayasa bana hep kısa ömürlü bir ucube gibi gelmiştir. Yönetenlerin kusurluluğu ile yönetilenlerin mankafalılığı gecikmeden yıkıntıya yol açacaktır; artık temsilcilerinden de kendinden de bezmiş olan halk, ya daha özgür kurumlar meydana getirecek, ya da geriye dönüp tek bir efendinin ayaklarına kapanacaktır.
Sayfa 68 - Kırmızı Kedi Yayınları
Baş tarafı cumhuriyetçi, diğer her tarafı aşırı monarşik bir bir anayasa bana hep kısa ömürlü bir ucube gibi gelmiştir. Yönetenlerin kusurluluğu ile yönetilenlerin mankafalılığı gecikmeden yıkıntıya yol açacaktır; artık temsilcilerinden de kendinden de bezmiş olan halk, ya daha özgür kurumlar meydana getirecek, yada geriye dönüp tek bir efendinin ayaklarına kapanacaktır.
Reklam