Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Son on on beş yılın Türkçe edebiyatında en etkileyici ilk kitaplardan biri. Muhteşem. Gerçekliğin kırılışı, anlatıcının daimi değişimi, kurgunun da dilin de insanı normal dünya kurallarının geçerli olmadığı bir tekinsizlik ortasında hissettirmesi... Benzerine az rastlanan derecede cesur ve etkileyici bir eser fakat bu derece cesur bir eserin tabiatı gereği sahip olması gereken bir kusura sahip: ortalama okuyucu için zor bir kitap Bir Dükkanı Beklemek. Bir hazırlığa ihtiyaç duyuyor. Edebiyat üzerine; anlatıcının konumu, kurgunun yapısı üzerine okumuş düşünmüş olmayı bir miktar da felsefe aşinalığını gerektiren bir kitap. Bu yüzden anlaşılmaz bulunması, zor görülmesi gayet doğal. Belki birkaç on yıl sonra başyapıtlardan biri olarak görülecek, birkaç on yıl sonrasının edebiyatını şekillendirecek kitaplardan.
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
İlk hikayeden başlayan ve son hikayeye kadar devam eden "Ne okuyorum? Nereye gidiyor bu hikaye?" soruları peşimi bırakmadı.Okur olarak niteliklerimi sorguladım desem yeridir...Ama sonra şunu farkettim...Yazar kendini bulmanın peşinde olan birçok karakter anlattı.Hepsinin ortak noktası dükkanlar,camekanlar,günlük telaşlar arasında yitip giden zaman,kendileriyle kendileri arasındaki aynalar, suretler, gölgeler... Velhasıl ben beğendim.. Ayfer Tunc' un Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Tarihi veya Hasan Ali Toptaş'ın birçok kitabındakine benzer motifler ve şiirsel bir üslup seviyorsanız okuyun derim.
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Uğur Nazlıcan tarafından yazılan Bir Dükkanı Beklemek 2018 yılında Yapı kredi yayınlarından  çıkmış. 14 kısa ölüden oluşan kitabımız toplamda 81 sayfa. Tam bir cerezlik olan kitabımı benim gibi öykü severler hemen okuyabilir. Ki bende bu yüzden almıştım kitabı. Zamanında kendi dükkanımın başını beklediğim bir gün eklemiştim sepete kitabı. İsmi bana çok şey düşünürmüş ve kesinlikle okumalıyım demiştim. Ama demesem daha iyi olurmuş. Ya benim kafam çok dalgın olduğu için ya da kitapla bir türlü uyum yakalayamadığımız içindir bilmiyorum ama kesinlikle aşırı sıkılarak okuduğumu söylemeliyim. Mutlaka seveni olacaktır ama almadan önce bir iki sayfa karıştırıp okuyun derim. Okuyup sevenler varsa yorumlara fikirlerini yazabilirler. Başka bir kitap incelemesinde görüşmek üzere.
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Aynada geçmişi görmek
Kitapçıda, rafları gezinirken, kitabın isminden ve kapağından dolayı; aynı zamanda; “Bu aralar klasik ve popüler eserleri çok okuyorum, biraz rafların arkasında kalan kitapları okuyayım.” düşüncesiyle, isteğiyle bu kitabı, satın aldım. İyi ki aldım. Hikayelerden oluşan bu kitapta, yazar, gerçeklik içinde gerçeküstücülük hikayeler yazmıştır. Tüm hikayelerin içinde; câmekan, ayna, gölge kelimeleri hemen hemen geçmekte. Bu yazarın bilinçli bir şekilde yaptığı bir durum. Bir nevi, imzası olmuştur bu kelimeler yazarın. Farklı hikayelerde yer alan ana karakterlerin hepsi, câmekana, aynaya, gölgeye bakarak geçmişini görür. Küçüklüğünü, çocukluğunu, gençliğini… Ve bu geçmişe bakış, ana karakterde duygusallık bırakmakta. İlginç, farklı konulara sahip bir kitap Edebi dil, zengin.. Tavsiyemdir, sağlıcakla.
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
88 syf.
5/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Uğur Nazlıcan'ın ilk kitabı"Bir Dükkânı Beklemek". Kitap, iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde üç öykü, ikinci bölüm olan "Bir Kahvehane Rivayeti"nde 11 kısa öykü bulunuyor. Öykülerde sizi çok ilginç bir anlatım bekliyor. Öyle ki bazen öykünün öznesi kimdi, diye düşünmek zorunda kalıyorsunuz. Hayalle gerçek iç içe geçmiş, hangisi hayal hangisi gerçek sorgulaması yapıyorsunuz. Öykülerin merkezinde dükkânlar var. Büyük bir çoğunluk olarak mekân kahvehaneler. Belki bu ortak mekândan hareketle hikâyeler arası geçişleri yakalayabiliyorsunuz. Bazen masalsı bazen sorgulayıcı ama sanki hep kendiyle hesaplaşması olan kişilerin öyküleri bunlar. Çıraklıktan ustalığa insanın kendi içsel yolculuğu, çok çok farklı bir üslupla anlatılmış.
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
1/10 puan verdi
Daha önce böylesine sıkıcı, sürekli kendini tekrar eden ne dediği anlaşılmayan, sürekli ve aniden bir başka karaktere geçiş yapan sanki çok şey anlatan ama aslında hiçbir şey anlatmayan kitap okumamıştım. Kitap kapağını görünce ve bende çağrıştıran hissi ile hiç yorumlara bakmadan almıştım kitabı fakat yarıya kadar işkence çektim ve malesef yarıda bırakmak zorunda kaldım. Bana göre bir eser değil.
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Öykü kitabı okumak gibi değil de kapağı çok zamandır kapalı, biraz tozlu, eski bir fotoğraf albümünün yapraklarını çevirmek gibiydi bu kitabı okumak. Cansız solgun karelere sıkışmış donuk esnaf görüntüleri hissi uyandı bende okurken...
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
"Arada sönen cılız bir sokak lambası ışığının aydınlattığı dünya, durmadan yağan karın altında usul usul yitmekteydi." Uğur Nazlıcan'ın ilk kitabı Bir Dükkânı Beklemek. Kitap, iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde üç öykü, ikinci bölüm olan "Bir Kahvehane Rivayeti"nde 11 kısa öykü bulunuyor. Öykülerde sizi çok ilginç bir anlatım bekliyor. Öyle ki bazen öykünün öznesi kimdi, diye düşünmek zorunda kalıyorsunuz. Hayalle gerçek iç içe geçmiş, hangisi hayal hangisi gerçek sorgulaması yapıyorsunuz. Öykülerin merkezinde dükkânlar var. Büyük bir çoğunluk olarak mekân kahvehaneler. Belki bu ortak mekândan hareketle hikâyeler arası geçişleri yakalayabiliyorsunuz. Bazen masalsı bazen sorgulayıcı ama sanki hep kendiyle hesaplaşması olan kişilerin öyküleri bunlar. Çıraklıktan ustalığa insanın kendi içsel yolculuğu, çok çok farklı bir üslupla anlatılmış. Zor bir okuma yolculuğu oldu bizim için. Meşakkatli fakat farklı. Değişik bir okuma deneyimi isteyenler için tavsiye edebiliriz. Keyifli okumalar. "Kendisinin çırağı olacaktı Şeref Ali. Hangi kendisinin çırağı olacağını ise, kendisinin çırağı olan pek çoğumuz gibi, bilmiyordu. Ocağa yürüyordu; duyup duymadığını, anlayıp anlamadığını kendisinin bile bilmediği siparişler verecekti kendine."
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
88 syf.
6/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Öncelikle kitabın ince olmasına aldanıp (88 sayfa) "Ben bunu 1,5 saatte patos ederim." gibi bir düşünceniz varsa atın onu aklınızdan. Kitap, iç içe geçmiş ve ortalama 5 sayfadan oluşan kısa öykülerden oluşuyor. Ama öyle peş peşe okunup bitirilecek öyküler değil. Okunması zor, durağan durum öyküleri hepsi. Okurken yer yer zorlandığımı söylemeliyim. Bu türün de müptelası vardır elbette ama bana pek hitap etmedi maalesef.
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
Uğur Nazlıcan tek bir kişinin herkes, herkesin tek bir kişi olduğu girift, kış vakti bir ateşin etrafında dinlenilecek öyküler anlatıyor. Bu anlatıları insanın yaşadığımız çağdaki dönüşümünü de ekleyerek şekillendiriyor.
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Yorumsuz
Ne mutlu ki, hayatı bu kadar karmaşık bulmuyor, kendimle yüzleşirken gayet anlaşılır bir aksi Seda görüyorum karşımda... . . . #yapıkrediyayınları #okudumbitti #2021okumalarım #izmirokumalarım
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
İzmir’de yaşayıp zeytincilik ile uğraşan Uğur Nazlıcan’ın ilk kitabı “Bir Dükkanı Beklemek”. YKY’ daki bir alışverişim sırasında çalışanla gerçekleştirdiğim sohbet üzerine aldım kitabı. Çalışan Murathan Mungan’ın kitap hakkında “Son yıllarda okuduğum en iyi hikaye kitaplarından biri. Rüyası, hülyası, meselesi olan usta işi bir yazarlık.” şeklinde twitter’de söz ettiğini de ekleyince bir şans vermek istedim açıkçası. Kitap boyunca sanki Hasan Ali Toptaş okuyormuşum gibi hissettim. Daha sonra okuduğum incelemelerden çoğu kişinin aynı fikre sahip olduğunu gördüm. Öyküler boyunca kasvetli, boğucu bir hava hakim. Hiç bir şekilde netlik yok. Etrafınızdaki her şey bulanık. Aniden kişiler ya da eşyalar ve mekanlar birbirine dönüşebiliyor. Ve öyle kısa olmasına rağmen kolay okunabilir bir kitap değil. Bazı yerleri tekrar tekrar okudum. Fazlaca tekrarlar mevcut. Tekrarların da tekrarı. Sürekli bir tekrar. Hatta bir kısımda altını çizdiğim cümleleri daha önce de çizmişim gibi bir vehme kapıldım. Yazarın farklı bir dili var. Sağlam bir kurgu ile güzel işler çıkaracağına inanıyorum. “....Kendi yolumu kendime kaybettirmekten kurtulur muyum? Şimdi saçlarıma konduğu gibi eriyen kar taneleri erimese de birikse de birikse, beni başka bir adam yapar mı? Yoksa ta derinimde, bu ara sıra kapırdanan huzursuzluk sakinleşince mi başka biri olurum ben? İnsan baştan aşağı mı, yoksa içten dışa mı değişir?”
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
88 syf.
6/10 puan verdi
Bir kitap dostunun tavsiyesiyle okuduğum yazarın kendisinin de bu ilk eseri, bende etkisi yarım kalan duygular ve düşünceler bıraktı. Kitabın ilk bölümünde yer alan 3 mistik kokular yayan hikayeler tamamen #hasanalitoptaş tarzı gibi. Sonrasında 'Bir kahvehane rivayeti' başlığı altında yer alan 6 hikâyeyse bazı yönlerden etkileyici fakat "Turuncuya boyanan ışıklar, çaya karışan zamanlar, farelerini kemirdiği kulaklar, dükkan kapanışında karanlığa karışan gölgeler" gibi benzer betimlemelerle dolu. Yine de usta, kalfa ve çırak üçlemesinin zamanla yaşanan yer değiştirme ve yaşlanmalarının anlatıldığı 'Merhaleler Cemi' hikayesiyle Hurdacı Mahfuz özelinde devam eden ve birleşik Mahfuz'ın mavi arabası ve Kısmet hikayelerini beğendim. Altı çizilecek cümle bol ve gerçeklikle gerçeküstücülüğün eriyip kesiştiği farklı bir tat almak isteyenlere uygun olabilir.Yolu açık olsun...
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kara Yarısı
Edebiyatta hikaye türü yazmak riskli bir iştir. Çünkü hem yazılanı kısa tutmak zorundasınız hem de kısa vadede anlatmak istediğinizi anlatmak zorundasınızdır. Bizim edebiyatımızda bu konuda en iyi yazar benim için, Sait Faik Abasıyanık'tır. Ben onu okuduktan sonra kendi edebiyatımız için konuşacak olursam aynı tadı bir türlü alamıyordum.
Kara Yarısı
Kara YarısıMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20191,508 okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kısacık öyküler ama asla bir çırpıda bitmiyor. Kasvetli, ağır bir havası var. Sanki bir çıkmazın içindeymişim gibi hissettim bir de sürekli yağmurlu bulutlu birgün gibi. Bu hissiyatı verebilmesi bile sağlam bir edebiyat olduğunu göstermiyor mu? Tarzı seversiniz sevmezsiniz o ayrı ama kötü bir kitap asla değil. Çırak, kalfa, usta metaforu çok iyiydi. Durup düşündüm çoğu öyküde. Ben ve benden ayrı ben.
Bir Dükkanı Beklemek
Bir Dükkanı BeklemekUğur Nazlıcan · Yapı Kredi Yayınları · 2018212 okunma
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.