Vladimir Nabokov okumak bembeyaz bir gökyüzü resminden oluşan bir yapbozu çözmeye benziyor. Her şey her yere uygun gibi ama aslında her şey birbiriyle uyumsuz.
Cinnet insanlık yolculuğum boyunca -ki oldukça uzun bir zamandır devam ediyor bu yolculuk- ulaşmak istediğim nihai mertebe.
Cinnetle haşır neşir olan bir adamın hikayesi okuyoruz. Israrla kendisine ikizi kadar benzediğini iddia ettiği bir adam üzerinden hayat sigortasına ulaşmak ve mutlu bir ölüm yaşamak isteyen bir adamın bir dahi tarafından anlatılan muhteşem öyküsü.
Her şey bir cinnete bakar.
Siddharta'nın hayatı boyunca arayışının kısa bir öyküsü diyerek özetlenebilecek bu kitabı, yıllardır bekliyordum okumayı. Zamanını beklemiş, doğru zamanda kendini okutmuş bir kitap oldu yine benim için.
Okurken başlarında huzur bulduğum, yaşamımın bu dönemlerinde duymak istediğim cümleleri bana söyleyen hoş bir kitap olarak başladı.
(Biraz abartarak söylüyorum,dikkat)
Bu kitabın; kendimle ilgili ifade edemediğim şeyleri ifade ettiğini,bilmediğim şeyleri bildiğini,fazlasıyla beni kapsadığını bilen, kitabın benimle olan bağından haberdar olan bir yakınımın bu kitabı okumasını istemezdim. Başkasının hakkımda bilmedikleriyle var etmeye çalıştığım özümü çökertebilir bu ifşa,