Latinceden dilimize geçen ultra kelimesi, "normal ve alışılmış olanın ötesinde" anlamını taşır. Bu açıdan bakınca ultramaraton yarışları, maraton mesafesi olan 42.195 metreden daha uzun koşulara verilen isimdir.
Koşan birine sorulabilecek belki de en zor soru "Neden Koşuyorsun?" sorudur. Çoğu zaman koşucu bu soruyu net olarak cevaplayamaz çünkü koşmayan birine bunu nasıl anlatacağını bilemez.
İlk bakışta uzun mesafe koşanların sağlık için koştukları zannedilir fakat bu çok yanlış bir düşüncedir. Evet ben de dahil olmak üzere bir çoğumuz koşuya "daha sağlıklı yasamak için başlamış olabiliriz ama koşanların çoğu sağlık için değil koşmanın hayatlarına kattığı diğer zenginlikleri kaybetmemek için devam
ederler.
Bahar Baltacı ile 119 kilometrelik Kapadokya Ultra maratonu boyunca koşmak gibiydi. Anlatımda 3 örgüyü birleştirmiş, bir tarafta kendi yada çevresinde ki insanların anıları, diğer tarafta günlük rutinlerimiz içinde bizler ve en sonda da ultra koşu. Bu üç başlık kitapta sıklıkla yer değiştirerek işleniyor. Akıcılığı sağlamada etkili bir yol
Aslında deneme diye adlandırabileceğim bu kitap benim Murakami'den okuduğum ilk kitap ve bir anlamda da otobiyografi kitabı bence.İlk kez Murakami okuyacaklara tavsiye ederim çünkü kitap sadece ortak tutkumuz olan uzun mesafe koşu hakkında değil.Yazarın yaşamını,karakterini,nasıl roman yazarı olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.Koşuya geç denebilecek bir yaşta başlamasından ve daha sonraları ultra maraton koşmasından tutun da triatlon gibi çok uç kondisyon gerektiren bir sporu yaşam tarzı haline getirebilmesinden bana biraz Tolstoy'un Bisikleti kavramını çağrıştırdı.Dili sade ve akıcı.Anlayabilmek için kafanızı çok vermeniz gerekmiyor.
Tıpkı bu yazar gibi basit bir hobi olarak başladığım daha sonraları benim için sevginin çok başka bir boyutu halini alan uzun mesafe koşu da benim başta vücudumu(-25 kg),karakterimi,hayatımı tamamen değiştirdi.Yaşadığı çoğu zorluğu,sevgisini,tutkusunu içtenlikle anladım.Eğer bir endürans koşucusuysanız kitabı okumak çok daha zevkli bir hale geliyor.Murakami iyi ki koşmuş iyi ki yazmış.
Ultra maraton koşularının duayen ismi Kemal KUKUL hocamızın koşu yarışlarındaki tecrübe ve deneyimlerini aktardığı kitabı.
Yarış öncesi, yarış anı ve yarış sonrası neler yapılması gerektiği konusunda tavsiyelerini aktarmış. Ultra maratonlarda beden yorgunluğu ile birlikte zihinsel yorgunluğun nasıl aşılması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunmuş. Bende ultra maraton koşan birisi olarak uzun mesafe koşularında bir süre sonra bacak gücünden ziyade irade gücüyle koşuyorsunuz, psikolojik bir mücadele başlıyor. Bu kitabı da 100 kilometre yarışım öncesi Kemal hocama imzalatarak ondan almıştım.
Başarı yolunda yorgunlukların önemi ve değerine sürekli değinmiş hocamız. Antrenmanda yorulmayan, yarışta ağlar tabiri caizse...
Kitabın dili çok edebi değil ve bazı yerlerde sık tekrara düşmüş. Hocamız bir yazar değil, okurken bunu göz önünde bulundurun :)
Kitapla kalın, keyifli ve feyzli okumalar…