Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günlerden bir gün Hamama gideceği tuttu, Sadrazam hazretlerinin Bir yanında birinci veziri Bir yanında ikinci veziri Bir yanında üçüncü veziri. Sonra efendime söyleyeyim Peşkircibaşı,
Kalmadı sanırım storysiz aşklar..
İnsanlar çok hızlı aşık olup, aynı hızda unutup sonra tekrar aşık olabiliyorlar ve bu kısır döngüyü ise story atmadan duramıyorlar. Severken övmeyi bitiremediği insanı mutlu pozlarla paylaşıp, ayrılınca göndermeli storyler atıp daha önce hiç övmemiş gibi gömmeye bayılıyorlar. Ve bunu birden fazla kişiyle yapmaya devam edip hayat boyunca hiç akıllanmıyorlar. Aynı hataları yapıp farklı sonuç bekliyorlar. Ne kadar mantıklı değil mi? Şimdi diyebilirsiniz ne yapsınlar bir daha sevmesinler mi? Sevsinler kardeşim sevsinler ama uzakta sevsinler. Aşkı storylerde, ayrılığı storylerde yaşamasınlar İnsanlara aşkı basit bir şey gibi göstermesinler çünkü aşk bu kadar basit değil. Çünkü aşkın ve ayrılığın storylere değil duygulara, sözlere, kaleme ve kağıda ihtiyacı vardır. Böyle olmasaydı eğer, ne Atilla İlhan "Ben sana mecburum bilemezsin" derdi severken, ne de Ümit Yaşar Oğuzcan " İnsan ayrılırken bile büyük olmalı" derdi ayrılırken. Çoğaltabilirsiniz örnekleri. Kalmadı sanırım sevdasını yalnızca sevdiğinin gözlerinde yaşayıp, gözündeki sevda ışığını sadece sevdiğine gösteren insanlar. Kalmadı sanırım ne onurlu sevmeler ne onurlu ayrılıklar. Kalmadı sanırım storysiz Aşklar...
Reklam
En sevdiklerimden.
Çaresizliğin en amansız olduğu yerdeyim şimdi ilk defa sevmenin tarif edilmez korkuları içindeyim. Uykusuz gecelerin yorgun sabahlarında seni düşünüyor ve korkularla yine sana doğru koşuyorum. Hep aynı soru düşüncemde: Ya seversem? O zaman neler olabileceğini düşünmek korkutuyor beni. İlk defa yenileceğimi anlıyorum. Karşımda kendinden emin
Ümit Yaşar Oğuzcan – İmkansız Aşk Falcı kadın yalan söylüyor yalan Bizi birbirimiz için yaratmış Tanrımız Nasıl mümkün değilse Yıldızları toplamak gökyüzünden Öylesine imkansız bir şey aşkımız Kurudu gölgesinde oturduğumuz ağaçlar Bahçelerde sevdiğin çiçekler kalmadı Sadece hatıralarda ebedi olan Vazgeçemediğimiz,
Anlamı Olmaz - Muhammed Işık Yine eve geç geldi yemeğini yedikten sonra televizyonun karşısına geçti. Buna daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Görücü usulü evlenmiş olmamız, bana âşık olmaması, böyle yapmasını gerektirmez ki. Ben onu sevmeye başlamışken onun evliliği hayatın bir parçası olarak görmesini içime sindiremiyorum. Az biraz sevgi
Başbuğ ATATÜRK.
Genel bilinen ve inanılan 4.000'ne yakın betik okuduğudur. Ancak Başbuğ'un yaşamını okudukça, bu bilginin eksik olduğunu öngörüyorum! Çünkü; çocukluğundan itibaren betik okuma aşığı olan ve "iki kuruştan bir kuruşunu betiğe verdim..." diyen, Çanakkale Savaşı'nın o ateşli döneminde bile "...bu savaştan daha ağırı okuyacak betiklerim kalmadı, bana betik gönderin..." yazmasına neden olan bir sandık betiği okuması, Kurtuluş Savaşı'nın en çetin dönemlerinde, acunda ki eğitim ve yaşamı oluşturan bilim türlerine dair sayısız betik okuması gibi; yaşamı Betiklerle dolu bir kişi için, 4.000 sayısı çok çok az bir sayıdır. Batı'nın güçlüler tarihi Türkleri küçümserken, Başbuğ'un yatığı TÜRK tanımı her geçen zaman ve asırda doğrulunu onaylarken, bu 4.000'den bahsetmek inanın ki doğruyla bağdaşmaz!?.👇 TÜRK NEDİR? Bu memleket dünyanın beklemediği asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı yedibin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından korkar gibi oldu sonra onlara alıştı. Onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. Birgün o tabiatın çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Başbuğ ATATÜRK. Esenlikler ve saygılar. Akan ŞAHİN 19.02.2024
Hazel Güney

Hazel Güney

@Dramaturjikacidan
·
03 Şubat 23:55
Hayatı boyunca kitap okumayı çok sevdi ve yaşadığı müddetçe 4.000’ne yakın kitap okudu Atatürk. Çocukken babasının yokluğunu dolduran ve çektiği yoksulluktan kurtaran şey yine kitaplardı. Durmadan tarih kitapları okur ve olayları anlamlandırmaya çalışırdı. Kız kardeşi Makbule Atadan hatıralarında
Büyük Kardeşim Atatürk
Büyük Kardeşim Atatürk
, onun odasına çekilip saatlerce kitap
Reklam
BOZKIRDA DOĞAN UYGARLIK. ANADOLU’nun KALKINMA ve AYDINLANMA PROJESİ ATAMIZIN ATTIĞI TOHUM YEŞERDİ… 17 Nisan 1940;KÖY ENSTİTÜLERİNİN DOĞUM GÜNÜ.. "-Köy Enstitüleri'nin kurulduğu yerlere birer 'MEÇHUL ÖĞRETMEN' anıtı dikilmeli ve her kuruluş günlerinde (17 Nisan) saygı duruşunda bulunmalıyız.." demişti Uğur Mumcu Bugün 17 Nisan..
Muhammed Konyevî Kuddise Sirrûh’tan Hikmetli Sözler -1-
Muhammed Konyevî Kuddise Sirrûh’tan Hikmetli Sözler -1- 01- "Ben dünyada yaşadığım sürece, daima Allah-u Zülcelâl’in rahmetinden bahsedeceğim. Ümit ediyorum ki, Allah-u Zülcelâl mahşer gününde bizlere, İnşallah-u Teâlâ rahmeti ile muamele edecektir." 02- "Allah-u Zülcelâl, nefsin istek ve arzularını yaratmış bir tarafa koymuştur.
YAŞAMIN GEÇİCİLİĞİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
"Hayat bir lotus yaprağındaki damlacıklar gibi uçucu…" Bu cümleyi ilk olarak 20 yıl önce okumuştum. O günden beri birçok yere not etmişim. Beni çok etkileyen bir metnin ilk cümlesi bu. Bu basit ama güçlü benzetmeyle başlayıp akıp giden paragraf, bana hayatın anlamı ve geleceğe dair pek çok düşünce ilham etti. “Dünya fani, ölüm gerçek”
Kaderde senden ayrı düşmek de varmış Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim... Seni tanımadan Hele seni böyle deli divane sevmeden Yalnızlık güzeldir diyordum Al başını, kaç bu şehirden Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git Git gidebildiğin yere git diyordum Oysa ki, senden kaçılmazmış Yokluğuna birgün bile
419 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.