Eski bir Magirus bulsam girip içine ağlarım Ne yana dönsem karanlık Bu ne biçim cumartesi İçimde bir gölge Bilmiyorum neyin lekesi Soğuk Ve yorgunum
Gün bitti lambayı hazırla; ışık kalmadı girecek odamıza. Çek perdeleri sevdiceğim, kanadı kırık bir akşam zonkluyor durmadan dışarıda. Sen bugünden yarına birazcık umut sakla.. Metin Altıok
Reklam
ve bir gün, kalbinde umut taşıyan çocuğun ayağı taşa takıldı. döküldü yerlere, kalmadı umutları.
Gün bitti, lambayı hazırla; Işık kalmadı girecek odamıza. Çek perdeleri sevdiceğim; Kanadı kırık bir akşam, Zonkluyor durmadan dışarda. Sen bugünden yarına, Birazcık umut sakla. Yarın farklıdır bugünden, Adı değişir hiç olmazsa...
Metin Altıok
Metin Altıok
Yaşama sevinci adına bir tutamağım kalmadı Ömür hanım. Bir garip boşlukta çiviliyim günlerdir gözbebeklerimden. Sahi nedir yaşamın anlamı? Geriye dönüyorum sık sık yanıt aramak adına, yüreğimin silik izler bırakıp, ağır yükler aldığı zamanın derin denizlerine. Bakıyorum umut karamsarlığın, sevinç acının azıcık soluk almasından başka ne ki? Yaşamsa gerçekle düşün umutsuz bir savaşı, her şeyi içine alan kocaman bir yanılsama... Değil mi yoksa?
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Herkese yetecek kadar gökyüzü var hâlâ. Herkese yetecek kadar ağaç, kuş, çiçek... Kelebeklerin kanatlarında herkese yetecek kadar renk, biçim... Herkese kendini duyuracak kadar ses, çınlama, aks-i seda... Herkese değecek bakış... Herkesi doyuracak kadar ekmek, aş... Herkesi peşinde koşturacak kadar umut, herkesi umutlandıracak kadar hayal... Paylaştırsak herkese yetecek kadar şiir var dünyada, şarkı, masal... Herkesin heybesini dolduracak kadar hatıra... Her şeye yetecek kadar insan kalmadı sadece, az geliyor artık insan, hayata. Yetmiyor insanlığımız bu kadar çok hayatı bir uçtan bir uca yaşamaya!
Gökhan Özcan
Gökhan Özcan
Reklam
1.000 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.