Hz. Peygamber devri.
Ebû Talha henüz Müslüman olmamış idi.
Ümmü Süleym (Rumeysa)'e evlenme teklifinde bulun-
du. Ümmü Süleym ona şu cevabı verdi:
-Doğrusu ben de sana hevesliyim. Senin gibisi kaçı-
rlmaz. Lâkin sen kâfir bir adamsin, bense Müslüman
bir kadınım, seninle evlenmem doğru olmaz.
Bunun üzerine aralarında şöyle bir konuşma
Asıl zenginliğin malda, mülkte değil gönülde olduğu ve gönlü zengin olanın asıl saadete kavuştuğu, dünyevi metaların insanı aradığı huzura götürmediği, insanın içdünyasında oluşturduğu yoksulluğu ele almış yazar. Hz. Peygamber'in "Gördüm ki cennete girmişim, önümde bir ayak sesi, bir de baktım ki Rumeysa." diyerek nitelediği, Asrı Saadetten Ümmü Süleym(Rumeysa) ile henüz islam ile müşerref olmamış Ebu Talha arasında geçen evlilik diyaloğundan esinlenerek kaleme alınmış harika bir Mustafa Kutlu eseri. Nadide eserlerim arasında yazarın 5. kitabı olması, kalemine olan inancımı da perçinlemiş oldu bu eseriyle.
Ümmü Süleym der ki: "Kocam, bizi Müslüman olduğumuz için terk etti. Şimdi sen de bir müşrik olarak gelip bana talip oluyorsun? Ben asla bir müşrik ile evlenmem. Sana söyleyeceğim son söz; eğer Müslüman olursan, senden tek bir dinar, tek bir dirhem mihr almadan evlenirim."
Sonraki kuşaklara yön veren " büyük kadınlar" ,mutlulugu hasırda,halıda,dekorasyonda degil imanda aradıgı için;Ümmü Süleym gibi,muhataplarına " Tek bir çesidiyle dünyalık bir talebim yok,tek şartım müslüman olmandir" dediler
“Ümmü Süleym hançerini çekip havaya kaldırarak, Ey Müslümanlar! Neyden neye kaçıyorsunuz ey korkaklar? Siz cenneten mi kaçıyorsunuz? Allah’ın Resulü’nden mi kaçıyorsunuz?”