"Evlilik hayatının tamamı yatak temeli üzerine
kuruludur." Cümleyi üç dört ünlem işaretiyle noktaladı.Ardından, yeşil mürekkeple hayatın tutkuyla beslendiğini ve evliliğin söndürmediği tutku bulunmadığını yazdı.
İnsanoğlu bir gün virgülü kaybetti ve söyledikleri birbirine karışmaya başladı. Noktayı kaybettiğinde düşünceleri uzayıp gitti, onları bir araya getiremedi. Bir gün ünlem işaretini kaybetti ;sevincini, öfkesini, tüm duygularını yitirdi. Bir başka gün soru işaretini kaybetti, soru sormayı unuttu. Derken bir gün iki noktayı kaybetti ve kimseye açıklama yapamaz oldu. Yaşamının sonuna geldiğinde elinde yalnızca tırnak işareti kalmıştı. İçinde de ‘başkalarının düşünceleri vardı, yalnızca.’’
Artık çok geçti.
Baktın hevesle çıktığın sokaklar sana dar.
Anlamadın gitti.. Sokaklar değil, senin için dar. Sokağa fırlamış bir ünlem işareti gibi dolanıyordun; ey'le, vay'la, ah ve vah'la..