Her şeyin unutulması, zihinden, yürekten, ruhtan, günlük ilişkilerden, geleneklerden, mekandan, hayattan sökülüp atılması gerekiyordu. Unutmak, hayat ve gelecekti.
Bu yeni dönemin en önemli özelliği unutmaktı; her şeyin unutulması, zihinden, yürekten, ruhtan, günlük ilişkilerden, geleneklerden, mekândan, hayattan sökülüp atılması gerekiyordu. Unutmak, hayat ve gelecekti.
Bu yeni dönemin en önemli özeliği unutmaktı, her şeyin unutulması, zihinden, yürekten, ruhtan, günlük ilişkilerden, geleneklerden, mekandan, hayattan sökülüp atılması gerekiyordu.
Bu yeni dönemin en önemli özelliği unutmaktı; her şeyin unutulması, zihinden, yürekten, ruhtan, günlük ilişkilerden, geleneklerden, mekandan, hayattan sökülüp atılması gerekiyordu. Unutmak, hayat ve gelecekti. Tam da benim doğduğum dönemlerde zamanın ne anlama geldiğini bilen, geçmişi
bugün ve yarınla ilgili de dinamik bir güç olarak gören Amerikalı bir yazar, Faulkner, dünyanın öteki ucunda "Geçmiş asla ölü değildir, hatta geçmiş bile değildir," diyordu ama benim yörelerimde geçmiş çok tehlikeliydi ve mutlaka unutulması, katledilmesi gerekiyordu.