Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir.
Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Bu yeni dönemin en önemli özeliği unutmaktı, her şeyin unutulması, zihinden, yürekten, ruhtan, günlük ilişkilerden, geleneklerden, mekandan, hayattan sökülüp atılması gerekiyordu.
AŞK MAHKUMU
Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi.
Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
"Bu yeni dönemin en önemli özeliği unutmaktı, her şeyin unutulması, zihinden, yürekten, ruhtan, günlük ilişkilerden, geleneklerden, mekandan, hayattan sökülüp atılması gerekiyordu."
spoiler içerir! Güzel başlayıp kötü biten bir aşk hikayesiydi. Bu güzel olayı Cengiz Aytmatov'un kaleminden okumak ki insana apayrı bir zevk veriyor. Kitap ilk çevirinde 'Kırmızı Eşarp' olarak yayınlansa da filmden sonra 'Selvi Boylum Al Yazmalım ' adını alıyor. Ben bu ismi daha çok sevdim çünkü İlyas'ın biricik