Uzun soluklu savunma
Türk karşıtlığı beğeni toplar oldu, modaya dönüştü. Elbette bunun böyle olması için az dolaplar çevrilmedi, az riyakarlık yapılmadı. Yoksa mesele hunharlıktan ibaret olsaydı, Rumların yaptıkları mezalimin, maruz kaldıklarından aşağı kalır yanı yoktu. Ama nedense gerek o zaman, gerekse daha sonra Müslüman mağdurlar unutuldular. Rumlar imajlarını parlatmayı çok iyi biliyorlardı ve üzülerek belirtmek gerekir ki, Türkler hiç bilmiyorlardı.
Sayfa 106 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Şimdi, fena halde ATTİLÂ İLHAN... Attilâ İlhan: Açalım parantezi: Doğumu 1925, Menemen... Ortaya o minik çizgiyi - tireyi koyalım - Ölümü 11 Ekim 2005, İstanbul... Kapayalım parantezi... Gelin görün ki, kapanmıyor parantez. Kapamak istemiyorum parantezi. Çünkü Attilâ İlhan’a fena halde ihtiyacımız var! “Memleket bir kurtlar sofrasına döndü
Reklam
Bir zamanlar çok istediğim oyuncakları yıldızlara doğru dilerdim. Şimdi unutuldular, odanın bir köşesinde öylece duruyorlar.
"İnsanlar öldüler, hep öldüler, bir gün öldüler Anlaşılmaz! Gecenin çekmecesinde unutuldular sonra Bir inci kolye gibi..."
Abdullah Galip Bergusi Namı değer Yoldaki Mühendis
Rabbimin Kur'an'ı, seçilmiş Nebi'nin sünneti Kul olmuş, nerede devrimciler? Nerede Peygamber'in devrim dostları, kahramanlar! Siyonist yerleşimciler haddini aştı, zulüm yaydı Utanç ve rezil yönetim ise buna rağmen sustu, kibirlendi. Duşmanın köpekleri köylerimizin her yerinde dolaşmakta Insana benzeyenler dolarlarla satın alınmakta Cihadı oldurup yolu yarıda bırakanlar Vatam, dini ve devrimi satanlar Siyonist duşmanla yatıp kalkanlar Elleri kırbaçlı cellatlara, gardiyanlara dönüşenler Aynı vatanın evlatlarını öldürüyorlar, aman dikkat! Filistin bu şerli insanlardan uzak, beraat! Toprağın kalbine şeytan ekleyenler Duygusuz, Siyonist düşmana hizmet verenler Aklım düşünmez, akletmez oldu! Durum tehlikeden daha da tehlikeli oldu! Şunu bilin ki, Allah, bir kavmi değiştirmez Onlar kendilerini değiştirmedikçe Ey müezzin, kalk ve âlemlere ezanı haykır! Düşmana ve casus yönetime itirazını, nefretini bağır! Delileri minberleri yakmadı mı? Dostlar arasına yüksek duvarlar örmediler mi? Bizleri en kötü odalara hapsetmediler mi? Bu kadar beklememiz ve sabrımız yetmez mi? Kahhar olan Allah'a kul değil miyiz? Muttakilerin Rabbi olana abid değil miyiz? Lafı daha fazla uzatmadan Allah için söyle! Yoksa zamanı geldiğinde kesilen koyunlar gibi mi olduk? Mücahidler, özgürler nerede? Muzaffer Filistin'in savaşçıları nerede? Kabirlerde şehit mi oldular? Yoksa esirliğin zindanında mı unutuldular? Vatanlarını satan hainlere ve casuslara olan öfkem o kadar büyük ki kelimeler, öfkemi açıklayamaz. Hayatta hiçbir şeyden ya da hiçbir kimseden bu kadar nefret etmiyorum.
Sayfa 97
İnsanlar öldüler, hep öldüler, bir gün öldüler Anlaşılmaz! Gecenin çekmecesinde unutuldular sonra
Sayfa 17 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
299 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.