"Her şeyi biliyorum" dedi. "Bunaldım. İnsan gövdesiyle çarpmıyor kötülüğe. Yüreğinden alıyor yarayı. Bencillik, yalan, hırs, kabalık... İnandıklarını koruyabilmek için çırpına çırpına tükeniyor akıl. İnceliğin nasıl bir yanılsama olduğunu görmek için başını kaldırmak yeterli. İçindeki iyiliğe yenik düşüyorsun. Kırk boğuntu halkasında geçtim, her birinde seni biraz daha isteyerek. Geldim ve bulgun yüzün kırk birinci acım oldu. Tuhaf değil mi insanın gücü sevdiğine yetiyor. Benim biricik ayrıcalığımsın oysa. Sana işgal desem dünyayı nasıl tanımlarım ben. Damla kendini tamamladı ve gelip sana damladı. Hepsi bu..."
"Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim," dedi, " Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda."