Çünkü bu tür bir üstel büyüme her zaman doğal bir engele takılır. Böcekler ya besinsiz kalır ya birbirlerini zehirler ya da bu kadar sıkışık bir ortamda üreme için istekli olmazlar.
Üstel Büyüme Yanılgısı
"İnsan ırkının en büyük eksikliği, üstel fonksiyonu anlayamamasıdır."
| Allan Albert Bartlett, Fizikçi
Fakat Bostrom'un dediğine göre bir noktada YZ kendindeki değişikliklerin çoğunu yapacak güce erişecek ve işler de burada ilginçleşmeye başlayacak. Bu noktadan sonra, becerilerindeki herhangi bir artış, bu becerileri arttırmak için uygulanan optimizasyon gücü miktarındaki artış halini alır. Optimizasyon gücü, yukarı giden düz bir çizgi şeklindeki aritmetik büyümedense üstel büyüme eğrisi, yani gücün belirli aralıkla katlanması halini alır. Sayılarla ifade edersek, 1, 2, 3, 4 şeklinde değil de, 1, 2, 4, 8 şeklinde artar.
Sayfa 108 - Mundi Kitap
.
Çok basit, çok açık. Sonlu bir sistem içindeki üstel büyüme, çökmeye yol açar. Ama insanlar bunu görmüyor. Yani insanların otoritesi iflas etti.
...
¶Üstel Bilinç Teleskopu
"Hırs ile suç yoğunlaştıkça zihnin tüm denge kuramı altüst olur. Çünkü, yegane mantık evresine kulak asmayan başlar bir baş dönmenin merkezine düşmüş, büyüklük ya da büyüme veya karizma üstünlüğü yarışında kendi yorumlarının savunucusu olarak, kulaklarını yanına almayan bir kafayla yarının 'ne yaptın' sorusunun meydanına yığılırlar."
■Gürsel Özkır
Aslinsan
Bize üstel artış gösteren GSYH'yi insan ilerlemesinin bir göstergesi olarak okumamuz gerektiği öğretildi, fakat durum o kadar basit değil. Bu konuya bakışımızı değiştirmemiz gerekiyor. Kâğıdın üstünde sıradan, iki boyutlu desenler gibi görünen ama bakış odağınızı değiştirdiğinizde birdenbire üç boyutlu bir görüntüyle karşılaştığınız o resimleri hatırlayın. Büyümeye daha bütüncül yaklaşacak olursak, büyümenin aslında ekonomimizin yaşayan bir sistem olan dünyayı metabolize etme hızına denk geldiğini fark edebiliriz. Bu kendi başına bir sorun değil, ama belli bir noktayı aştığınız anda (zengin ülkelerin bu sınırı çoktan aştığını ileride göreceğiz) son derece yıkıcı sonuçlara yol açıyor. Kapitalizmde büyüme oranı, doğanın ve insan hayatının metalaştırılma ve birikim mekanizmalarına teslim edilme oranıdır. İlerlemenin temel göstergesi olarak bu oranı benimsemiş olmamız, dünyayı yaşam perspektifinden değil sermayenin perspektifinden görduğümüzün bir kanıtı. Bugün esasen bir yıkım sürecine dönüşmüş olan faaliyetleri tanımlamak için “büyüme” sözcüğünü kullanıyor oluşumuz acı bir ironi içeriyor.
