İnkılabın temellerini her gün derinleştirmek, desteklemek lâzımdır. Birbirimizi aldatmayalım, uygar dünya çok ileridedir. Buna yetişmek, o uygarlık dairesine dahil olmak mecburiyetindeyiz.
Mustafa Kemal Atatürk
...Her şeyi adım adım planlamak gerekiyordu.
Günlükleri yazmaktan yorulunca Mazhar'a yazdırırdım.
Sigaramın acı nefesi, tatlı hayalleri gerçekleştirecekti.
Bu sırları şimdilik sakla ve yaz: Padişah ve hanedan yok olacak ve CUMHURİYET kurulacak!
Yaz! Fes kalkacak! Yaz! Uygar milletler gibi şapka olacak.
Bazen "Bunlar fazla hayal değil mi?" derdi. Yaz derdim, devam et.
Latin harfleri olacak. Yaz! Kadınlara özgürlük, seçme seçilme hakkı!
Seneler sonra ikimiz de yazdıklarımızı unutmamıştık.
Şapka devrimini gerçekleştirdiğimizde benim de, Mazhar'ın da, Diyanet İşleri Başkanı'nın da başında birer şapka vardı.
Göz göze gelmiştik. "Mazhar!" demiştim, "Kaçıncı sayfada kaldık?"
youtu.be/APrlkESpm24open.spotify.com/track/59NcQEmLb...
Tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip “Burası benimdir” diyen ve buna inanacak kadar saf olan insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun ilk kurucusu oldu. O zaman biri çıkıp, çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara “Sakın dinlemeyin bu sahtekârı. Meyveler herkesindir. Toprak hiç kimsenin değildir. Ve bunu unutursanız mahvolursunuz” diye haykırsaydı, işte o adam, insan türünü, nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı....
“Bunu hiç unutma evlat; Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.”