"Bana göre özgürlük istediğin an istediğin şehre, istediğin ülkeye gitmek değil. Mesela bir kitaba özgürlüğünü feda ettiğinde başka kitapları eline alabilirsin ama eline aldığında sayfalarında yine o kitabı ararsın. Bir insana özgürlüğünü feda ettiğinde yine bir başka insanın gözlerine bakabilirsin, belki başka bir insanla öpüşebilir, hatta sevişebilirsin ama o ruhta aradığın yine uğruna bedel ödediğin ruh olur. Bir daha hiçbir kitapta, hiçbir ruhta özgür değilsindir..."
Namazda huzurdayız ama kimin huzurunda durduğumuzdan gafiliz. Bunun için ikâme edilen bir miraç değil namazlarımız;aradan çıkarılan bir borç gibi.
Ah bir anlasak,namaz seccadeyi serdiğimiz anda değil,selam verip seccadeden kalktığımız anda başlar.Bu idrak, böylelikle bizim iki namaz arasında geçen vakitlerimizi de kulluk şuuruna yükseltir. Namazın
AH Û SADR'IN GÖLGELİĞİNDE , AŞK RÜYASINDAN UYANAN GÖNÜL...
Demir attım zamana,menzili meçhûl bir durakta...Yokluğun en yokunda,kaybolmaktı isteğim. Bir âh miktarı daha sokuldum,yalnızlığımın buğusuna ve " seni yaşayabilme " ihtimâlimi çizdim üzerine;hoyratça..! Öyle ki;bir yanı yarım'lık,bir yanı ham'lık. Ecel gibi sarıp sarmaladım da hüznümü;sakındım yüreğimi,sakladım,bir zemherî
Râh-i Aşk
Derin bir soluk çektim içime
Bülbül sesli sevdiğim uçup gidecekse
Göğsümdeki bu kafesin işi ne?
Gece ; gözyaşlarımın tesettürü
Karanlığıma çarşaf diye bürünmüş kadın