Sana, penceremin önünde duran o vişne ağacını anlatmıştım. Karanlıkta bile, ona bakmak bir mutluluktu, bolartırdı gönlümü. Sen o vişne ağacı gibisin, demek isterim sana.
Sevmek, sevilmek iyi hissettirir her zaman. Hele tam uyum yakalanmışsa; üzerine tam oturan bir kıyafeti dener gibi, tam manasıyla seni yansıtan en iyi cümleyi kurmuşsun gibi, en sevdiğin şarkının nakaratına bağıra çağıra eşlik etmek gibi... İki tarafı ağaçlı yolda gökyüzüne bakarak yürümek, şafak vaktinde doğan güneşi izlemek, kanatlanıp uçmak
Ağustos ayını (Son 30 günü) 20 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 7 ayın kitaplarını da bırakacağım, yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.)
AĞUSTOS AYI
1-)Ivan Osokin'in Tuhaf Yaşamı( D. Ouspensky)
Sevgili Anneciğim,
Binlerce kez açıldım, binlerce kez kapandım yokluğunda
Kocaman bir dağ lalesi gibi
Ve kapkara göbeğini dünyaya fırlatacakmış gibi duran.
Şimdi mucizevi bir yerdeyim
Muc’ın ucuz evinde
Sanki mürekkebi rutubet olan bir kalem
Duvarlara hep senin resmini çiziyor
di’li geçmiş zamanda birçok resim,
Hep gülümsüyorsun
Aklının ortasında