ama benim seçimim değildi, hayır, bir ölümün, sonra bir başkasının ardından kış rüzgarıyla dolu sokaklardan geçip, insanların yeni bir yılı karşılamak için yaptıkları hazırlıkları seyretmek, bu anlaşılmaz yazgıyı değiştirmek için, bir daha başlamak için, bir başkasının yerinde olmak için dayanılmaz istek duymak benim seçimim değildi ki... bir zaman, işte o fotoğraflardaki gülen çocuklardık biz, hatırlıyorum, senin dansedişini hatırlıyorum bir yılbaşı gecesi, ne güzel, ne güzel, ne güzel, yavaşça dönüyorsun ve saçların savruluyor patlayan beyaz ışığın altında, mor ışığın, yanıp sönen renkli ışıkların altında, saçlarının savrularak örtüğü yüzünü görmeye çalışıyorum, sanki bunlar - sokaklarda neşeyle yürüyoruz, sonbahar rüzgârıyla, kalın ceketlerimizin yakalarını kaldırmış, yüzlerimiz kızarmış- bir başkasının yaşamı, çok eskiden görülmüş bir film, bir gecede okunmuş bir kitaptan geride kalanlarmış gibi geliyor, öyle uzak, öyle düşsel...